Mazi, Bir Vardı, Bir Yoktu..

Günlerce uzaklıktaki yere gidiyordum..
Ama ne gitmek.. Git git bitmiyordu.. 
Gidiyordum ki yemeğim hazır.. 
Üstelik özenle hazırlanmış masada sevdiğim şeyler var.. 
Önce karnımı doyuruyordu, sonra bedenimi.. 
Karnımı ve bedenimi doyurduktan sonra da hayatımda olup bitenlerle ilgili ağzımdan laf almaya çalışıyor, her söylediğim cümleden sonra "Ben anlamıştım zaten" veya "Ben tahmin etmiştim" diyordu.. Karnım ve bedenim doymuş olduğu için mi, yoksa o büyük göğüsleri ağzımda harika bir tat bıraktığı için mi bilmiyorum, hayatımda olup biten ne varsa dökülüyordum.. Susmam gereken konularda bile susamıyordum bir türlü..

Şimdi o büyük göğüsleri kim emiyor, yemeğini kim yiyor, masayı kime hazırlıyor bilmiyorum.. En son göğüslerini okşamak için uzattığım elime tükürürken görmüştüm onu.. Sonra öğrendim ki, benim ona verdiğim samimiyetimi alarak, başka bir ülkeye göç etmiş..

Ne tuhaf bir kadındı.. Masum gözleriyle insanın içinde olan ne varsa görebiliyordu..  Nasıl da bırakıp gitti diğer tüm kadınlar gibi.. Kadınların doğasında mı bu vardı acaba..? Hiç gitmeyecekmiş gibi görünüp ansızın çekip gitmek..? Yoksa erkeklerin doğasında mı bu var..? Büyük göğüslü kadının yaşattıklarını, her kadın yaşatsın diye her kadında aynı şeyi aramak..? 

Neyse ne.. Hepsi birer hatıra oldu artık.. Zihnim de bu hatıralarla doldu taştı..
Bir vardı, bir yoktu... 


0 Yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.