Doğu Türkistan..



    Her yer kan gölü..

    Ben de güya Müslüman'ım, orucumu tutuyor, demokrasi şarkıları söylüyorum.. Ne bir şey yapabiliyor ne de hiç değilse buğz edebiliyorum.. Rahatım, keyfim yerinde diye; çevremde olup-bitenleri görmezden geliyorum..


    ...Oysa insanlık can çekişmekte..

    Tutturulmayan oruçlar, kıldırılmayan namazlar, doğum yapmasına izin verilmeyen kadınlar, ses çıkardıkça başı ezilen canlar... Daha ne büyük kıyımlar..!



    Demokrasi savunucuları, insan hakları ezbercileri, solcular, milliyetçiler, Müslümanlar, size diyorum ey insanlar !

    işte size sınav yeri : Doğu Türkistan..



Ramazan Davulcusu..

Gece vakti anında yanında beliren köpeklerden korkmasam; tam ramazan davulcusu olacak adamım ha..


Hoşgeldin..

...Ve şükür.. İşte geldi.. Hoş geldin ya şehr-i ramazan.. Hoş geldin.. Gönlümüze hoşluk, kalbimize huzur getirdin.. Hoş geldin..




Huzursuzluğun Sebebi..

Allah'ım, son günlerde, niye bu kadar huzursuz, niye bu kadar korkak olduğumu çok iyi biliyorum..

Affet beni.. Affet Allah'ım.. ! Sana yönelmek, Sana tabi olmak, her şekilde kendimi Sana adayarak, huzuru ve mutluluğu bulmak istiyorum.. Kabul et Allah'ım.. Beni, Sana teslim olanlardan eyle..



Sen, Utanmama Sebepsin..

Biliyor musun; utanıyorum kendimden.. !

En sevdiğim insanlar, bu denli sıkıntılı zamanlar geçirirken, seni ve seninle geçen her bir anı özlediğim için utanıyorum kendimden.. Seni karşılamayı, yolcu etmeyi, seni kısa bir süre de olsa görebilmek için sıkıntı çekmeyi, bana sadece kollarınla değil de tüm vücudunla sarılmanı, hızlı hızlı ve çok konuşmanı, gülüşünü, bakışlarını, kalbinle ve vicdanınla üzerimde söz sahibi olmanı özlediğim için utanıyorum kendimden.. Ben, seni, hiç hatırlamamalı, hiç özlememeli ve ailemin sıkıntısı ile kendi sıkıntılarımla boğuşmalı ve hayatı böyle idame ettirmeliydim.. Oysa ben, seni düşünüyor ve özlüyorum..


................................................
Seni düşünmek, karanlığın içindeki aydınlık gibi ama öğrendim ki seninle olmak da karanlığın daha da kararması gibi..




Zor Günler..


İskenderun'da bir haftalık seminer, devamında babamın kalp krizi geçirmesi, hastaneler ve yorgun günler derken; nihayet az da olsa kendimize gelebildik ve işyerinde soluk aldık..  Ne zor, ne korkutucu, ne uykusuz, ne kalbi hercümerç eden günler geçiriyorum bilemezsiniz.. Anjiyo olduktan sonra 6 damarı tıkalı kalan, bypass ameliyatı olması gerekirken her türlü riski kabul ederek hastaneden ayrılan ve her an kalp krizi geçirme olasılığı olan babamın; ufak bir "off" demesi bile bizi korkulara salıyor.. Haliyle geceler uykusuz, yorgun, korkutucu geçiyor.. Yine de şükürler olsun ki babam, yanı başımda.. Memlekete gitme olaylarını da uzun dönem sonraya erteledik.. Ne olacağını hiç bilmiyoruz..

Mevla ne verdi de biz kabul etmedik ki..? Şükürler olsun Rabb'im sana..