Ayağı Büyük Olanlar ve Engelliler Hakkında Bilimsel Gerçekler..

-- Bişey soracağım


-- Efendim..?


-- Siz engellilerinki büyük oluyomuş doğrumu?


-- Ne büyük oluyormuş..?


-- Şeyi!


-- Neyi..?


-- Diyolarki, ayağı büyük olanların ve birde engelli olanların cinsel organı büyük olur doğrumu?


--  :))) Öyle miymiş..? Benim hem ayağım büyük hem de engelliyim ama çoğu zaman benim bile göremediğim mini minnacık bir pipim var.. Ayağı büyük olan ve bir de engelli olan biri, kadınların ilgisini çekmek için böyle bir şehir efsanesi uydurmuştur.. İnanma böyle şeylere..


-- Ya gülme. Cidden öyleymiş!


-- Bu kesin bilimsel bir gerçekse eğer ya ben engelli değilim ya da ayağım büyük değil demek ki..


-- İyi öyle olsun gıcık adam.


-- :)






Çok Sıradan Otuzbeş Yıllık Hâyâller..

Sevdiğini söyleyen,
ömür boyu bekleyeceğini söyleyen,
evlenme teklifi eden,
ama ilk fırsatta bir başkasına yâr olan insanları da gördük

;

zili çaldığında kapıyı açan,
senin için süslenen/hazırlanan,
senin sevdiğin kıyafetleri giyinen,
sarılarak/öperek karşılayan,  
evini temizleyen, evine çekidüzen veren,
senin için yemek yapan,
sana sarıldığında "huzur işte bu" diyen,
uyurken sarılmadı diye "uyurken/bilinçsizken bile sarılmalıydın bana" diye sitem eden insanları da...

Neler görmedik ki bu hayatta...

...........................................
Güvenip yere-göğe sığdıramadığımız, herkesin olumsuz yorum yapmasına ve o insana güvenmemesine rağmen savunduğumuz o insanların öyle şeyler yaptığını gördük ki; Kur'an'da insanların, niye sürekli nankör olarak vurgulandığını anlamış olduk..

Belki, bazı şeyleri, direkt yazamıyorum ve belki bu yazdıklarımı aylar sonra okuduğumda neden yazdığımı bir türlü hatırlamayacağım ama genel olarak söylemek istediğim : Esasında çok şey istemedik biz ya..! Hatta başkalarına göre "çok sıradan" olan şeyler, bizim en büyük hâyâlimiz oldu.. Sevilmek istedik.. İlgi görmek istedik.. Biri senin etrafında pervane olsun istedik.. Seni seven insanın tüm dünyayı umursamadan sevmesini istedik.. Zili çaldığında kapıyı açsın, senin için hazırlansın, sana yemek yapsın, sana sarılarak uyunca huzur bulsun, sabah seni öperek uyandırsın, seni yolcu etmekten zevk alsın istedik...

İstediklerimiz çok şey mi bilmiyorum ama başkaları için "çok sıradan" olan şeyler, bizim otuzbeş yıllık hâyâlimiz olabiliyormuş meğer.. Meğer 'çok sıradan' otuzbeş yıllık hâyâllerimiz varmış bizim..


Şeytan Çok Mutlu..

Mutlu olmayı bekleyen o kadar varlık varken ; her geçen gün biraz daha fazla olmak üzere Şeytan'ı mutlu ediyor olmam, nasıl bir karakterde olduğumun en önemli göstergesi olsa gerek..