Altına İmza..


 


Aylar Sonra..

 Aradan geçen bunca aydan sonra bu güzel sürprizin sebebi neydi..? Tam da unutmak üzereydim varlığının güzelliğini..



Değersizliğin Kırılma Ânı..

Kendime layık görmüyorum bazı şeyleri..

"Neden baksın, neden iletişim kursun, neden olumlu şeyler düşünsün..?" diye düşüncelere dalıyor ve bir türlü mantıklı sebepler bulamıyorum..

Acaba ilk ne zaman kendime bu denli değersiz gözle bakmaya başladım..? Ne oldu da kendimi hiçbir güzelliğe layık göremez oldum..? İlk o kırılma ânı neydi..?




Senden Sonra..

 Peki beni böyle mutlu etmen doğru mu..?

Yarın çıkıp gideceksin.. Beni böyle mutlu edersen, senden sonra daha çok ızdırap çekmez miyim..? Kötü davransan bana, hata işledikten sonra vicdanlı olmasan ve hatanı kabul edecek kadar özgüven sahibi olmasan, olmaz mı..? Kibirli ol, kötü ol, düşüncesiz ol, bencil ol.. Bu kadar vicdanlı olma işte ya.. Bana yazık, bana.. Anlasana çok üzüleceğim senden sonra..



Günün Şarkıları..

 Güzel günlerin bazı şarkıları vardır..

O şarkılar bazen duygusal olabilir ama güzel günleri hatırlatır..

Misal sabah huzurlu bir uykudan sonra yataktan kalkerken, 

"Duygularımmm darmadağınnn anlayamazsınnn

Bendekiii kalp sende olsa taşıyamazsınnn"

 diye senin için söylenen şarkıları dinlersin; 

akşam olur,

"Gitmeee, aklım sendee kalır, uyuyamamm geceeleri,

Hiç ayyrılmaadık seeninleee, hiç ayrılmadık seninlee, değil bir sene, bir günn bilee gitme.."

diye şarkılar söylersin o kişiye..


Darmadağınık..

Epeyce uzak bir yere gidiyorum.. 

Bir bakkal, market veya küçük bir işletme sahibi ile sohbet ediyorum.. "Kaç doğumlusun sen?" diyor, utana utana "82'liyim.." diyorum..

"Nasıl ya! Kardeş darılma ama çok daha büyük gösteriyorsun." diyor..

"Kaç mesela, 45 görünüyor muyum..?" diyorum, "45 iyi rakam, maalesef daha büyük. Yıllar seni harcamış.." diyor..

Moralimin bozulduğunu hissediyorum..

Sonra birden büyük göğüslü o kadın beliriyor; göğüslerini ağzıma verip "Boşver, al bunları, iyi gelir" diyor..

Göğüsleri ağzıma aldım mı, emdim mi hatırlamıyorum ama hemen saniyesine başka bir yerde, başka kişilerle sohbet ederken buluyorum kendimi..

Sonrası karanlık.. Sonrası meçhûl..

Rüyalarda bile bir yerde kalamıyor, bir konuya odaklanamıyorum.. Düşüncelerimin arasındaki o kaos, rüyalarda da gösteriyor kendini.. Hep darmadağınığım ve beni toplayabilecek kimsenin olmadığını düşünüyorum.. Hoş, herkesin derdi başından aşkınken, kim niye bir başkasını toplamak için uğraşsın ki..? Veya en basitinden, ben kime merhem oldum ki, birinin de beni tedavi etmesini bekliyorum..?

İşte anca böyle darmadağınık bir hâlde  bir umut yaşıyorum..



Coşkun Ruh..

Bahar geldi ya, bedenim de ruhum gibi coşkuya kapıldı.. Uslu duramıyorum..