Anne, Beni Sevsene..


Bugün, tüm hislerin, üzerimde egemenlik kurmak için savaştıkları bir gündü.. Bazen sinir hissi üzerimde egemenlik kurdu, bazen hüzün.. Bazen sevinç gelip yerleşti üzerime, bazen gözyaşı.. 

Kavgayla başladım güne.. Sonra durgunluk, sonra neşe, sonra sakinlik, sonra gözyaşı.. Kâh gülümsedim, kâh kendimi unutacak kadar düşüncelerin içine girdim.. Özlediğim de oldu, nefret ettiğim de.. Yalan yok; gözyaşım bile aktı uzun zaman sonra.. 



Sahi, ilk ne zamandı ve biz niye hep başkalarına özendik..? Niye bir türlü kendimiz olamadık da hep başkaları gibi olmak için çaba gösterdik..? Niye kendi varlığımızı her defasında es geçip, mutluluğu bir başkasında aradık..?

Başka insanlara o kadar çok özeniyoruz ki, gün geliyor, kendimizden sıyrılıp, bir başkası oluveriyoruz.. Başkasının hayatını o kadar taklit ediyoruz ki; zamanla kendimizi unutuveriyoruz.. Sonra biri çıkıyor yıllar öncesinden.. Bize, kendimizi anlatıyor.. Önce merakla dinliyoruz kendimizin mazideki hâlini.. İnanmıyoruz anlatılan gibi biri olduğumuza.. Sonra yeniden özenti yanımız devreye giriyor; yıllar sonra, kendimize özeniyoruz, yeniden kendimiz olabilmek için.. Ne yazık ki; kendimize dönüşümüz bile, kendimizi bulma çabasından değil de özenti yanımızdan kaynaklanıyor..

Biz niye bu kadar özenti, biz niye bu kadar nankör, biz niye bu kadar sahtekârız..? Neden bir türlü kendimiz olamıyoruz..? Neden ağlıyorken, gülüyormuş gibi davranıyoruz..? Melih Cevdet Anday gibi bir şair, neden, "Gülen çehremi görüp, sanmayın beni bahtiyardır. Her kahkahanın içinde bir damla gözyaşı vardır." diye şiir yazmıştır..? Güleceksek gülelim, ağlayacaksak ağlayalım; kahkahaların içine gözyaşlarını saklamak niye..?

Velhasıl-ı kelam, canlar, biz niye kendimiz olamıyoruz, niye özeniyoruz, niye başkası gibi olmak için didiniyoruz..? Daha ötesi, niye, özlüyorsak özlediğimizi söyleyemiyoruz, niye bekliyorsak beklediğimizi söyleyemiyoruz, niye ağlıyorsak ağladığımızı söyleyemiyoruz..? 

Tuhaf duygular içindeyim işte.. Bir saniyem, öteki saniyeme uymamakta.. Ne yapmak gerek bilmiyorum.. Bu hâlden nasıl kurtulmalı, onu da bilmiyorum..

Tüm özenticiliğime, sahtekârlığıma, nankörlüğüme ve hürc'ümerc olmuş özgüvenime rağmen sokakta oynayan çocukların yanına gitsem, hiçbir şey sormadan, almazlar mı beni aralarına..? 

veya

Annemin yanına gitsem, başımı dizlerine koysam, "Anne, beni sevsene.." desem, sevmez mi beni..? 


Anne, beni sevsene.. Kendi gibi olmak için kendine özenen, bu sahtekâr, bu özenti, bu nankör oğlunu sevsene.. Hiç bir şeye bakmadan, hiç bir şey sormadan, sevilmek için kendinden uzaklaşmış ve sevilmek için yeniden kendini bulmak isteyen oğlunu sevsene.. 

Karşılık beklemeksiniz, kötü biri olmama rağmen saf sevginin varlığını bana kanıtlamak ve açlığımı bastırmak için ;
anne, ne olur, beni sevsene..



13 Yorum:

şanslısın be cocuk senin hiç olmasa halen yaşayan ve isteklerini yerine getirebilecek bir annen var.bir ümidinde . benim öylemi ?benim bu isteklerimi dile getirecek bir annem bile yok ! çok uzun bir süre önce kaybettim:( yani "beni sevsene anne "bile diyemeden:( elbetteki sevmiştir beni:ben daha "beni sevsene anne" diyebilecek duygulara ve hislere kapılmadan önce ama, bana gerekli olan dönemlerde aslında lazımdı o bana ! o duygular ve hisler gelişmeden önce ha sevmiş ha dövmüş ne anlamı vardı ki?sahiden anneler bu yaştan sonra doğrularımız ve hatalarımızla severler mi idi bizi? şükret haline. ha birde şu var düşündümde belkide ben gibi bencil biri hatalarını görmediği için annesi var olmamakta ! "beni sevsene anne" kelimesine layık görülmediği de belki ondardır..:(

 

Adsız ;
Allah rahmet etsin..
Ben, bencilimdir, ben surat asıyorsam, kimse surat assın istemem.. Bu sebeple surat asma..
Allah, herşeyi, bir sınav vesilesi kılmıştır bizlere.. Bize düşen sabır ve duadır.. Sabreden ve dua edenlerden ol ki; Allah'ın seni neye ayık görüp-görmeğini, bu dünyada olmasa bile esas olan dünyada görebilesin..

 

"ayık" = "layık"

 

evet.. inşaALLAH..sınavlarım çok ("ta çocukluktan beridir" diye bilirim ki sen" olamaz " deme ! "bebeklikten beridir "desem yalan olmaz) güzel ardı ardı geliyor .. şimdiye kadar elhamdullillah dedik şimdiden sonra neçcem ben?

 

"Sαklαmα yeteneği yüksek olαn, güçlü biriyim. Hαttα gözlerimden yαşlαr düştüğünde bile şu iki kelimeyi söylerim: Ben iyiyim.."

Yılmaz Erdoğan böyle diyor. Evet, saklıyoruz ya kendimizi ya da sevgimizi sonra zaman geçiyor paylaşmak istiyoruz içimizdekileri ama bu seferde bakıyoruz ki kaybetmişiz etrafımızdakileri.

Surat asma Çocuk şükret ki, bir annen var başını dizlerini koyup ağlayabileceğin ya da beni sevsene diyebilceğin.

 

ne yazmıştın? merak ettim cocuk! niye sildin! ?:( sakıncası yoksa yaz yine silersin.

 

lütfen? :(

 

Adsız ;
Allah, sınavlarını layıkıyla "yıldızlı pekiyi" derecesinden geçmeni nasip etsin..
Ben herhangi bir yorum silmedim.. Hamiyet yorum yapmış, sonra adı çıkmadığı için kendi yorumunu silmiş..Ben silmedim yani.. Hem sen benim gibi ne meraklısın yahu.. Ben silmiş olsam bile, bir bildiğim var ki sildim, böyle merak etme herşeyi..

 

Hamiyet ;
Yılmaz Erdoğan, sahiden ama sahiden güzel söylemiş.. Hislerime de tercüman olmuş..
Ayrıca sen benim surat asmama ne bakıyorsun..? Saniyem saniyeme uymuyor ki.. Bir bakmışsın surat asıyorum, bir bakmışsın, türkü söylüyor, halay çekiyorum.. Öylesine yazılar yazan biriyimdir ben; şükür surat astığım yok..
Senin anlayacağın, "ben iyiyim" :)

 

Yılmaz Erdoğan sadece senin değil bizim de hislerimize tercümanlık etmiş, hemen nasılda sahipleniveriyorsun öyle :)

Asma surat asma, hep türküler söyle yine ve gülümse.
Bu yazılar öylesine yazılmıyor onu biliyorum. Ve ayrıca ben senin o " İyiyim"lerini bilirim.
Neyse daha fazla bir şey demiyeyim ve gideyim. Günün güzel geçsin Çocuk.

Bu arada yukarıdaki Adsız arkadaş, evet ben yazmıştım ama isim çıkmayınca sildim yorumu tekrar yazdım bilginize :)

 

Hamiyet ;
İyiyimlerimi bilmen lazım çünkü sahiden iyiyim.. Şükür Rabb'e..
Ve bu yazılar sahiden öylesine yazılıyor.. Farklı bir izlenime kapılmamak lazım.. Haa eğer gerçeklik katabiliyor ve yazının içine sizleri de çekebiliyorsam, ne mutlu bana..

 

git yat dizlerine annenin sevsin seni, sever...
insanız işte ve farklı işliyor durumlar, gereken bir çok şey yapmayız da söylemeyiz de nedense... bazı şeyler için çok geç olup imkansız hale geldikten sonra oturup pişman olmasını biliriz en çok...

 

bir hayal kur ;
Sahiden öyle ha.. En iyi pişman olmaktan anlıyor insan evladı..

 

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.