Otuzların Sonu..

 31 Ocak..



Bu yıl son kez görüyorum otuzlu yaşları.. Seneye kırklı yaşları görebilecek miyim, muamma.. Kesin olan bir şey var ki, o da ömür çok çabuk geçiyor.. Günlerimiz de sayılı, nefesimiz de.. Oysa tevellüt 31 ocak 82 ; ruhum sadece 17.. 

Tüm gece düşündüm, ömür sahiden bu kadar hızlı mı geçiyordu..? İnsanın ruhu çocuk kalınca, bu kadar hızlı yaşlandığını fark edemiyor.. Bundan sonra Rabb'im ne yazmış bilmiyorum ama ben bu hayatı kendim için yaşayamadım.. Hep başkalarını mutlu etmek için uğraştım.. Haliyle bana hep üç numara büyük gelen bu hayattan, benim alacağım var.. Bunu yazın bir yere..
...
Onlarca cümle boşuna, Cahit Sıtkı tercüman olmuş zaten duygularıma :
...
 ...
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? 
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz? 
Ya gözler, altındaki mor halkalar? 
Neden böyle düşman görünürsünüz, 
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

Zamanla nasıl değişiyor insan! 
Hangi resmime baksam ben değilim.
 Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
 Bu güler yüzlü adam ben değilim; 
Yalandır kaygısız olduğum yalan.

Hâyâl meyâl şeylerden ilk aşkımız;
 Hatırası bile yabancı gelir. 
Hayata beraber başladığımız, 
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; 
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

Gökyüzünün başka rengi de varmış! 
Geç farkettim taşın sert olduğunu. 
Su insanı boğar, ateş yakarmış! 
Her doğan günün bir dert olduğunu,
 İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
 ...




0 Yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.