Yıllık İzin Notları.. (4)



Yıllık iznimin dördüncü gününde ;


-- Sabah erken kalktım.. Güya, dün, doktorun söylediklerini anneme aktarmış ve bugün diyete girmiştim.. Sabah, patates kızartması yapıldığını gördüm.. Haliyle boğazıma engel olamadım.. Annem olduğu sürece, benim diyet işi yatar; kolestrol de alır başını fezaya çıkar..


-- Birkaç basit iş yapmak üzere işyerine gittim.. Bir veya iki saate yakın çalıştıktan sonra eve döndüm.. Birkaç poşeti eve bıraktıktan sonra Kadıköy'e gitmek için otobüs yolculuğuna başladım..


-- Öğleden sonra saat üçte buluşmak için anlaşmıştık ama ben her zamanki gibi biraz geç kaldım.. Daha doğrusu Kadıköy'e erken gittim ama işlerimi bitiremediğimden 15-20 dakika kadar geç gittim buluşma yerine..


-- Buluşma yerine gittiğimde, cilekkizingunlugu.blogspot.com ve hamiyetakan.blogspot.com e-günlük sitelerinin sahibeleri olan iki güzel yürekli insan oturmuşlardı.. Aralarına katıldım.. Yaklaşık 10 dakika sonra da Firdevs bizlere eşlik etti..


-- Neden Kadıköy'de buluştuğumuzu hiç kimse bilmiyordu.. "Buluşalım" demişiz ama kimse buluşacağımız yerin "Kadıköy" olması gerektiğini söylememiş.. Benim anladığım kadarı ile durup dururken Kadıköy'de buluşmuşuz.. Veya hatırlamasam da ben dile getirmişim Kadıköy kelimesini..


-- "Kızların arasında kızılcık" olma fikrinin iyi olacağını düşünmüştüm ama nedense herkesin feminist damarları üzerinde idi; canı sıkılan bana sataştı.. Neyse ki, ben,zeki, çevik, aynı zamanda az buçuk ahlaklı olmamın yanı sıra, insanların hicivlerine alışık, kendiyle barışık biriyim de bana sataşanlara cevap vermeyerek, büyüklüğün bende kaldığını kendilerine ispatlamış oldum..


-- Hamiyet, hepimize birer hediye getirerek, hem bizleri utandırdı, hem de sahiden mutlu etti.. Firdevs, bana, at resmi yapacağını söyledi.. Ben armut istedim.. Nasıl pazarlık yaptıysak, muhafazakar bir resimde anlaştık.. Hediye işinde bile pazarlık yapacak kadar karaktersiz olduğumu da kanıtlamış oldum.. Çilek Kız ise, sağolsun, benim tahlil sonuçlarımı değerlendirmekle meşguldü.. Doktorum D vitamini eksikliği olduğunu söyleyerek ilaç vermişti ama Çilek Kız inatla D vitamini eksikliğimin olmadığını söylüyor.. Benim tahlil sonuçlarını internette o kadar çok araştırdı ki; şuan bir doçent doktor kadar bilgi sahibi olduğuna eminim..


-- Pazartesi günü kan vermem gerektiğinde, hemşire kolumda damar yeri bulamadığından, elimin üstünden kan aldı.. Nedense aradan 3 gün geçtikten sonra elimin üzerinde hafif kızarıklık oldu.. Her beş dakikada bir, kızlara kan alınan yeri ve kızarıklığı gösterdim.. Artık o kadar abartmışım ki; "kedi kendi poposunu görmüş... " ile başlayan deyimlerle benimle alay etmeye başladılar.. Ayrıca erkeklerin ağrıyı-sızıyı çok abarttığını da söylediler.. Ben, kendilerine gereken cevabı, bu yazıda verirdim ama yorumsuz yazmaya, sadece olanı-biteni anlatmaya kararlı olduğumdan, söylediklerini sineye çekeceğim..


-- Saat 15'ten 19'a kadar beraber oturduktan sonra ayrılma vaktinin geldiğini anlayarak, ayaklandık.. Evli evine gitti, köylü köyüne.. Ben, vapur ile Eminönü'ne geçtikten sonra, denize karşı biraz oturdum ve sonrasında eve doğru yol almaya başladım..


-- Eve geldiğimde saat 10 olmuştu.. Güya diyetteyim ama annem kadın, "nohut ve pilav olduğunu" söyledi.. O saatte bir tabak nohut, bir tabak pilav, bir kase yoğurt ve yarım ekmek yedim.. Doksan kiloluk bir öküz oldum.. Ki zaten burcum da "öküz burcu" imiş..

5 Yorum:

- seni hep o patates kızartmaları mahfetti zaten...
-Hasber kader Kadıköy'de buluşmamıza da kahkahayla güldüm...
- evet gerçekten beklenen fevriliği göstermeyip ne desek kabullendin.aferin çocuk aferin:)
-sağolsun hamiyet utandırdı bizi de benim sağlık bilgime güvenen insanlardan biri olmana seviniyorum doğrusu.fakat 30 yıllık bir birikime doçent az oldu sanki:)evet tahlilini yorumlayınca d vitamini eksikliği görünmüyor lakin o az olan değerden dolayı sen yine de iç ilacını.uyduruk bilgilerimle teşhis koymak haddime değil.kendimce yorumladığım hatalı değil ama eksiktir muhakkak...
-herkesin eli kolu kan verince morarır,çürür de senin ki neden kızarmış onu anlayamadım ama tüm gün gülümseme oluşturdun bize.
-katı yağlı değilse pilav,kolestrole zararı olmaz.miktarı abartmadığın sürece tabi.
- benim burcum hangi hayvana tekabül ediyor merak ettim doğrusu.
tek yorumcun olarak her konuya değinip okuduğumun hakkını vermek isterken,bazen abartıyor olabilirim kimse kusura bakmasın...okuyorsam yazmalıyım...okunuyorsam yorumlanmalıyım mantığındayım...

 

Siz burada yazı ve yorumlar çiziktirirken ben uyumuşum yahu ne yorulmuşum seninle uğraşmaktan :) Aslında şöyle bir kaç tane sağlam tokat atasım da vardı sana ama neyse dedim şimdi hastasın hem bir de elinde bir koca delik var:) Dur şimdii..ohh afiyet olsun deyip yazının sonundan başlayacağım :) Pilav varken, ekmeği nasıl yedin?

Çocukların güneşin dik gelmediği saatlerde açık havada gezdirilmesi durumunda, deri altındaki ön madde D vitaminine dönüşürmüş yani sende bir çocuk olduğuna göre senin bol bol deniz kenarında, kısa saçlı, kara kuru, burnu hızmalı hatunlar arasında güneşlenmen gerekiyor. Doktor sana esas ilacı dememiş görüyor musun :)

Ufak birer hatıranın utandıracak bir tarafı olduğunu sanmıyorum. Bunun için lütfen böyle şeyler söylemeyin, kızarım.

Bu arada Firdevs gibi bir hanımefendi ile tanışmak beni çok mutlu etti. Aslına bakarsan sabah çok ciddi hastaydım ama iki tane ağrı kesici aldım ve ben o buluşmaya gideceğim dedim. İyi ki gelmişim yoksa Firdevs'i tanıyamayacaktım ve sizlerle bu güzel günü kaçıracaktım. Firdevs, çok hoş sohbet hanım ve ayrıca yeşil çok yakışıyor ona :)

Eveet siz Çocuk efendi, bir kez daha o kasayla o kadar haşir neşir olur ve bizi oraya yanaştırmazsan, dayağı yersin bilgin olsun.

Bu güzel gün için hepinize teşekkür ederim. Ve hayırlı sabahlar :)

 

Simdi fark ettim de; ismini blog sayfasinda kullanmayi sevmeyen biri olarak beni en iyi sen anlarsin diye dusunuyor ayni yazida 2 kez ismimi kullandigin icin tesekkurlerimi sunuyorum:)

 

Kelimelerle Dans ;
Son yorumundan başlayarak cevap vereyim : Affedersin.. Bir yerde dikkat ettim ve ismini yazmadım ama diğer paragrafta gene unutarak ismini yazmışım.. Neyse ki düzelttim:)

-- Beni sahiden kızartmalar mahvetti..
-- İlginçtir, kimse nerede buluşacağımızı bilmiyormuş ama hepimiz aynı yere gelmişiz..
-- Büyüyor muyum, nedir..
-- Doçent iyidir iyi.. Sonuçta diğer doktorları üzmeyelim..
-- Bugün kızarıklık çok daha azaldı.. Acaba başka bir şey yüzünden mi kızardı, bilmiyorum..
-- İster katı yağ olsun, ister sıvı yağ.. Bana hep zarar.. Hem neyi az yedim ki, pilavı az yiyeyim ya hu..!
-- Bilmem, araştırmacı kişi sesin, araştır, bul..
-- Tek takip edenim, yorum yazanım olarak sana teşekkürlerimi sunuyorum..

 

Hamiyet Akan ;
-- Uyumak iyidir..Yoruldun, dinlenmiş oldun.. Tokat atmak çok ayıp.. Erkeğe el kaldırılmaz.. Ben ekmek katmak için bir bahane illa ki bulurum.. Nohuta ekmek kattım.. Nohut olmasa bile pilavın üzerine ketçap mayonez döker, yine ekmek katardım..

-- Sen doktor olsana Hamiyet.. :) Bana böyle reçete yaz.. Hatta yanıma böyle bir hemşire ver:)

-- Hediyenin ufağı, tefeği olmaz.. Bin yaşa sen e mi..!

-- Halsiz ve hasta olduğun belli idi ve zaten bunu seni görür görmez dile getirdim.. Firdevs ile de iyi anlaşmanız normaldir.. Dünür oldunuz sonuçta:) Bu saatten sonra yeşil de yakışır, kırmızı da.. Dünürlerin arası bozulmamalı.. Birbirlerini sürekli övmeliler..

-- Kasaya sizi yaklaştırdım ya..

-- Hasta hasta geldiğin için asıl ben teşekkür ederim..

 

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.