skip to main |
skip to sidebar
Gönderen
Çocuk
zaman:
Pazar, Aralık 14, 2014
Yeniden daldan dala atlama zamanı geldi sanırım..
- Yoğun geçen iki haftanın neticesinde, dün akşam itibariyle Murt'u evlendirmiş bulunmaktayız.. Allah, eşiyle birlikte, mutlu, huzurlu ve içinde çocuk cıvıltısı olan bir hayat versin inşallah..
- Murt sayesinde ilk kez nikah şahidi oldum.. İnsanın tek dostunu kendi elleriyle bir başka insana teslim etmesi ne tuhaf..
- Biliyorum, bizim için artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.. Murt hep eşini ön plana çıkaracak.. Görüşmelerimiz zamanla azalacak.. Yine birbirimizi seveceğiz belki ama eskisi kadar beraber gezemeyeceğiz.. Eskisi kadar çok görüşemeyeceğiz..
- Kendimi hep yalnız hissediyordum ya; işte bu sefer cidden ve tam anlamıyla yalnız kaldım.. Üzülmüyorum, hayır, benden üç yaş büyük olan, otuzbeş yaşına gelmiş adamın evlenmesi, çocuk sevgisi yaşaması lazımdı ve bu durumdan dolayı ziyadesiyle mutluyum ama bencil tarafım da kıskanıyor işte..
- Bir evlilik olayının ilk kez bu denli içinde bulundum.. Haliyle çok ama çok ama çok daha fazla korktum evlilikten, yaşananlardan, stresten, maddi konulardan.. Tüm kalbimde duam odur ki : Allah yeni evlenenlere ve evlenmek niyetinde olanlara yardım etsin.. Sahiden zor bir şey..
- Neyse.. Bize düşen, Murt'a ve eşine ömür boyu mutluluk dilemek.. Allah onları iki cihanda da mutlu kılsın inşallah..
Daldan dala atlamak, Murt'un evlilik konusu ile sınırlı değil tabii ki.. Devamı var..
- Bir önceki yazımda, "Bana hayal kurduran kadınları seviyorum.." demiştim ya, evet sahiden bana hayal kurdurabilen yetenekteki kadınları seviyorum ancak bu kadınların doğru kadın olması, atide yaşayabileceğim olumsuz durumların önüne geçmesi bakımından çok önemli.. Keşke bana hayal kurdurabilen kadınlar, benim için doğru kadınlar olsalar da üç-beş gün değil de atide sürekli hayal kurabilmeye devam etsem..
- Bir insan, görmek istediğini belirttiği, özlediğini söylediği, bir başka insanı görmek için zaman ayırmaz, çaba sarf etmez mi Allah aşkına..? Ben, görmek istediğim, özlediğim insanları görebilmek için sahiden uğraşıyorum.. Herkes böyle değil midir, yoksa özlem hissi sadece ağızla söylenen, kalben hissedilmeyen bir olay mıdır..?
- Murt'un evlilik olayı ve kış mevsimine girilmesi sebebiyle faturalarım epeyce bir kabardı.. Şükür aç veya açıkta değilim ama her ay faturaları düşünmek de can sıkıcı bir durum.. Bir ay da, aysonunu düşünmeden gönlümce yaşayabilmeyi arzuluyorum.. Hiç öyle bir zaman dilimi gelmeyecek mi acaba diye de korkmuyorum değil..
- Düğünlerde halay çekmişliğim vardır ama tek oyun oynamayı bilmem.. Murt'un düğününde yine tek oyun oynamadım ama her zaman bir kez halay çekerken, bu defa birkaç kez halay çektim.. Bir kez de yeğenimle dans ettim.. Sırf dans etmem bile benim için başlı başına bir devrim niteliğindedir..
- Şükür işyerinde sigara içilmesi hariç herşey yolunda.. Ancak Şehr-i İstanbul'dan kaçasım var.. Ama tek kaçmak istiyorum.. Canımdan çok sevdiğim annemin veya babamın bile benimle gelmesini istemiyorum.. Aydın, İzmir, Tekirdağ, Balıkesir gibi denizden uzak olmayan şehirlere taşınmak ve yeni bir hayata başlamak istiyorum.. Kim bilir belki bu defa giderken mutsuzluklarımı yanımda götürmem ve otuzüç yaşıma az zaman kala mutluluğu yakalarım..
- Geçen gün, Şehr-i İstanbul'un en sevdiğim ilçesi olan Kadıköy'de, işimle ilgili bir günlük eğitim vardı.. Eğitimi, ayrı zaman dilimleri içerisinde üç uzman verdi.. İlk iki uzmanın söylediklerini az çok anladım da, son eğitmenin söylediklerinden hiç bir şey anlamadım.. Son eğitimi veren kişi, esmer, kısa saçlı, burnu hızmalı, kara-kuru ve çok da uzun boylu olmayan bir hatun olunca, hatuna bakmaktan söylediklerini zerre kadar anlayamadım.. Ne güzel bir kızcağızdı.. Allah sahibine bağışlasın, benim hayallerimdeki hatunun, yüzde yetmişbeş oranında kana-cana gelmiş haliydi.. İnsan, yüzde yetmişbeşlik hayalini karşısında görünce, eğitimde anlatılmak istenilenleri de pek anlamıyor doğrusu..
- Önemli günlerde bir işe yaramamak çok acı verici.. Murt'un düğününde bir işe yarayabilirdim ama ehliyetimin olmaması, yine başkalarına el açmamın sebebi oldu.. Yine başkalarının yönlendirmesini beklemek zorunda kaldım.. Bu durum o kadar fena ki; her önemli olay olduğunda, kendimi işe yaramaz hissediyorum.. Yapabilecekken, engelli olduğum için ehliyet verilmemesine çok içerliyorum ya; sabretmekten başka bir şey de yapamıyorum doğrusu..
- İşte böyle.. İki ileri bir geri, hayat devam ediyor.. Yaşlandığımızla kalıyor, ne ahiretimizi ne de dünyamızı kurtaramadığımız için somurtkan bir halde ölümü bekliyoruz.. Bizden sonra kalıcı olarak bırakacağımız tek eser, hiç bir şey bırakmamak olacak gibi duruyor.. Tek umudumuz, Rabb'in bizi affetmesi, hiç değilse ahirette huzura erebilmemizdir.. Bunun için de bir şey yapıyor değiliz.. Günahların içinde debeleniyor, en büyük günahları işlemeye, zinaya, fuhşa, yalana, riyaya, adam öldürmeye, hırsızlığa, Allah'a isyana devam ediyoruz.. Hiç bir hayr işlemeden, affedileceğimizi de umabilecek kadar aptallaşıyoruz..
11 Yorum:
Murt'a Allah sonsuz mutluluklar versin.Az da olsa kendini nasıl hissettiğini anlayabiliyorum,1 yıl önce benzer durumu yaşadığım için.Tüm kalbimle dilerim ki bizim gibi uzak kalmazsınız birbirinizden.
Kendini yalnız hissetmen çok normal.en büyük,en özel,en kıymetli o muhakkak ama tek dost a takıldım ben.
insanın gözü korkuyor haklısın ama ne kadar içinde de olsan,kendin yaşadığında daha farklı hissedeceksin bence.İnsanın başın agelmeden tam anlamıyla bu konuda empati yapamayacağını düşünüyorum.hep zor taraflarını görüyoruz yakınlarımız evlenirken...
maddi açıdan zorluğa gelince,Allah yardımcın olsun tez vakitte.ev borcu bir bitse baya rahatlayacaksın bence.
özlemek... önce keyifli,zaman aralığı uzadıkça can sıkıcı bir durum.özlediğin kişinin seni özlemesi demek,bu özlemin kısa sürede son bulacağına,mutlulukla sonuçlanacağına işarettir.böyle olmuyorsa bir yerde eksik var demektir.yeterince özlenmiyor mudur yoksa ?
bir işe yaramamak...sadece eksik olduğumuz noktalara mı takılırız,ya tamam olduklarımız? ya faydalı işler yapabildiğimiz zamanlar? (bundan bir yazı çıkar bana,beyin fırtınası yaptım sayende)
farklı bir şehre ancak tatil için gidersin.tüm ailen burdayken,arkadaşların, murt gibi bir dostun...sen buraya aitsin çocukcum...hem gitsen de düşüncelerin değişmedikten sonra ne anlamı kalır ki bunun...
günahlarımız var elbette.Allah affetsin hepimizi ama belki bilmeden bir yerlerde hayırlarımız da vardır be çocuk...hep kötü de olmaz ya insan...hele çocuklar...boşuna çocuk olmamışlar...
yazar maddeleyor da ben niye maddeleyerek uzatıyorsam...affola efenim...
Vayyy.. Tek takipçim, Sevgili Bibis Hanım, gene zaman ayırarak yorum yazmış ve ben garibi mutlu etme yoluna gitmişsiniz.. Sağolunuz, varolunuz..Pek çok, pek mutlu günler görünüz..
Yorumuna karşılık vereyim hemencecik :
*Uzak kaldık bile.. Artık bana yemek ısmarlayan kimse yok.. Her şeyimi beleşe yaptırıyordum Murt'a.. Ahh ahh..
*Ben, Murt varken de yalnız hissediyordum ama şimdi katmerlendi bu yalnızlık..
*Ev borcu bitse başka borçlar çıkacak.. O kadar çok gereksiz harcamalarım var ki, inan hepsi israf..
*Özlemek iyi.. Özlenmek de iyi ama bu özlem hissi sözde kalmadığı sürece..
*Tamam olduklarımız çok az, eksik olduğumuz çok fazla olunca, haliyle eksik yanlarımıza takıyoruz.. Ki zaten ben oldum olası bardağın boş tarafını görenlerdenim..
*Bence çok iddialı konuşma.. En sevdiklerimi bile bırakıp gidebilecek bir karakterdeyimdir.. Maalesef..
*Seni bilmem ama benim günahlarım, hayırlarımdan kat be kat fazla..Buna emin olabilirsin.. İnşaallah sen ve diğer tüm insanlık benim gibi değildir..
iddialı konuşmadım.:) tüm sevdiklerin buradayken gitmenin yanlış olduğunu,mutlu olamayacağını düşündüğümü belirttim sadece.
bence bardağın boş tarafından yeteri kadar bakmıyorsun.haydi gel birlikte bakalım istersen;ya çalışacak bir işin olmasaydı? para kazanamadığın için ayın sonunu düşünmen gerekmeseydi.bu yaşa gelip de hala birilerinin eline bakıyor olsaydın.parayı da geçtim ya kendi işini yapamıyor durumda olsaydın,dışarı tek başına çıkamasaydın,yataktan kalkmakta,zorlansaydın,tv izleyemeseydin,telefon,bilgisayar tek başına kullanamasaydın... ? Sen yataktan kalkamayacak kadar çaresiz olmayı bilmediğin için bardağın dolu kısmına bakıp boşa yoruyorsun.
varsın ehliyetimiz olmasın.onca toplu taşıt bize hizmet vermek için sırada beklerken tek derdimiz bu olsun be çocuk... borç ödeyebilecek imkanlarda ve sağlıktasın ne mutlu sana. senin yerinde olmak isteyecek insanlar öyle çok ki.bir evim olsa keşke,bir işim...kimseye muhtaç olmasam diyen...
daha durr dün bir bugün iki.uzak kalmazsınız siiz...eğer sana yemek ısmarlayayım diye bunları söylüyorsan hiç boşuna heveslenme...:)
tüm bu cümlelerimden sonra,tamam kabul ediyorum çemkirebilirsin bana.hazırım:)
Kelimelerle Dans ;
* Mutlu olurum ben.. Maaşallahım var..
* İyi ama senin bana verdiğin örnekler, bende var olmayan örnekler.. Ben, bende var olan örneklerden yola çıkarak bardağın boş taraflarını söyledim..
* Aman istemez..Sen yemek ısmarlamasan da olur.. Hele hele yemekleri sen yapma.. Yanık yemek yiyemem..
* Çemkirmem ben, senin gibi miyim ki..? Hıhh..
topluma açık bir yerde yazdığım için ben de çemkirmem:) ama söylemeden geçemeyeceğim beni nasıl vuracağını çok iyi biliyorsun,en iyi biliyorsun...
yanık yemek yapmıyorum ben.baharatlı yemek yapıyorum.baharatlar fırında pişince siyahlaştığından,yemek yanmış gibi oluyor.ama yemek yapmayı bilmeyen bir erkeğe bunu anlatmak çok zor.anlas ada kabul etmeyecek bir çocuk var karşımda.ben bıktım anlatmaktan,o bıkmadı bu konuyu dalgaya almaktan... o zamannn tavuklu-patatesli böreklerimi, pek beğenmesen de yanmamış olan yaprak sarmalarımı,patates kızartmasını ve beğendiğini itiraf ettiğin pilavımı hatırlatır,konu farklı şekil almadan kaçarım...
İşi gücü bırakıp bana cevap yetiştirmekle uğraşan pek sevgili arkadaşım ;
* Sen zaten çemkiremezsin.. Çünkü benim 43 numaralı terliğim var..
* İnsanları vurmayı çok iyi bilirim..
* Yanık yemek yaptın ve artık bunu kabul et.. Bu ayıp değil, herkes yapabilir yanık yemek.. Ben zaten yanık yemek yaptığın için seninle dalga geçmiyorum.. Yanık yemek yapıp, bunu iyi bir yemek yapmış gibi feyste paylaştığın için dalga geçiyorum.. Yoksa diğer yemeklerin gayet güzel.. Ellerine sağlık..
Aaaa Murt evlendi demek... Rabbim bir ömür mutlu huzurlu sevgi ve şefkat dolu yuva versin inşallah. Daim eylesin huzurlarını... Güzel günler görsünler. Tebrik ederim gönülden.
bir hayal kur ;
Teşekkür ederim.. Herkesin yuvası mutlu olsun inşallah..
bir hayal kur ;
Ayrıca yeğeniniz olmuş.. Ahmet Akif çok güzel bir isim.. Allah analı, babalı, dedeli, nineli, teyzeli, enişteli büyütsün.. İsmiyle bin yaşasın.. Vatana millete hayırlı bir evlat olsun.. Sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı olsun inşallah..
öyle ya oldu evet. Çok teşekkür ederim. Amin inşallah inşallah.
bir hayal kur ;
Allah, adıyla, anasıyla babasıyla büyütsün tekrar.. Darısı tez zamanda sizlerin başına inşallah..
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.