Devletimiz varolsun, Marmaris'te bir seminer düzenlemiş; bana "<Çocuk> boş boş oturma, sen de git seminere, az insan içine çık" demiş..
Marmaris.. Seminer.. Deniz.. Otel.. Tatil.. Ne güzel değil mi..? Yok arkadaş, güzel değil.. Gidesim yok.. Evden işe, işten eve, öyle basit bir hayatım var ki, güvenli alanımdan dışarıya çıkmaya korkuyorum.. Hiç bir yere gidesim gelmiyor..
Geçen gün konuşurken, "Sanırım en çok işyerinde mutluyum" dedim de arkadaşlar "eyvah eyvah, sen bitmişsin, hayatını kaybetmişsin" diye alay ettiler.. Ama cidden öyle, -ev hariç- nereye gidersem gideyim, işyerindeki kadar mutlu olamıyorum..
Sanırım haklılar, ben cidden bu hayatı kaybedenlerdenim.. Bu saatten sonra bir şey değişir mi, onu bile bilmiyorum.. İşyerine o kadar bağımlı oldum ki, sene bitmek üzere, benim geçen seneden 30 gün, bu seneden 30 gün olmak üzere toplam 60 gün yıllık izin hakkım var ve hâlâ kullanmadım.. Çünkü gidecek, daha doğrusu gittiğimde huzur bulacağım bir yer yok.. Her sabah "Yeni biri olacağım.." diye uyanıp, her akşam günü aynı şekilde bitiriyorum.. Bu durum bir gün bir yerde patlar mı bilmiyorum ama elimde ve zihnimde kendime ait hiçbir hatıra ve atiye yönelik bir plân yok.. Ot geldim, saman olarak geberip gideceğim sanırım..
0 Yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.