10 gibi uyandım..
Otağtepe'de kahvaltı yapmak istediğimden, çok ama çok az bir kahvaltı yaptım..
Otağtepe'ye gitmek üzere yola koyuldum..
Önce Mecidiyeköy'e, ordan Kavacık otobüsüne, son durakta inip minibüse bindim; birkaç dakika yürüdükten sonra Otağtepe'ye vardım.. Yarım saat kadar bakındıktan sonra telefon çaldı.. İşyerinden çağırıyorlardı.. Geç geleceğimi söylesem de "Ne kadar geç olursa olsun, yine de gel" denildi.. Emir demiri kestiğinden, saat 19:30 gibi işe vardım..
22:30 itibariyle işleri hallettikten sonra eve geldim..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 Yorum:
Yahu ben anlamadım ki bu nasıl izin. İzinliyken işe çağrılır mı insan e ne anladım ben izin kelimesinden. Maşallah neredeyse her gün çağırıyorlar. Adından belli izin işte da.
bir hayal kur ;
Sana daha da ilginç bir şey söyleyeyim o halde : "İstanbul'dan ayrılmayacaksın değil mi?" diyerek izin veriliyor bana.. Şehir dışına çıkacağımı öğrendiklerinde ya iznimi erteliyorlar tüm işleri halletmem için ya da surat yapıyorlar.. Böyle bir iş benimkisi..
Ben de diyecektim ki sehir disinda kullan sen izinleri rahat raht peh:) o ne bicim izin sekliymis ya deli midirler ne
bir hayal kur ;
Demek ki okuyup adam olmak gerekiyormuş.. Ayakçı olunca böyle oluyor..
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.