Kalk, gafil, kalk !
Alemlerin Rabb'i, senin kalkıp da el açmanı, O'na dua etmeni bekliyor.. Beratını eline vermeyi, kalbine huzur ışığından koymayı bekliyor.. Beratını almayı, affedilmeyi, huzurlu bir hayat sürmeyi istemez misin..? Kalk, gafil, kalk..! Koyunlarının çokluğuyla meşhur, Kelb kabilesinin koyunlarının tüylerinin sayısınca kul affedilecek bu gece; neden bu kişilerden biri sen olmayasın..?
Ey gafil.. ! Senin şeytanın bu kadar iradesiz, basit ve küçücükken, senin nefsin esasında bu kadar biçare iken, nasıl oldu da seni kolayca ele geçirdiler..? Nasıl oldu da güzelliğe açılan iraden, haram ve günah bataklığında boğulur oldu..? Sen, ne zaman, kendini teslim ettin, uyku görünümlü şeytana..?
Kalk, gafil, kalk..! Allah âşkına kalk.. "Ümmeti... Ümmeti... " diye seni, senden çok düşünen Peygamber'inin âşkına kalk..! El aç, dua et, gözyaşı dök.. İste Rabb'inden, isteyebileceğin her ne varsa.. Muhtaç olduğunu, kul olduğunu, günahkâr olduğunu ama pişman olduğunu hissettir..
Kalk, gafil, kalk..! Bu uyku, senin şeytanın, gör bunu.. En basit olayda gözyaşı döken kalbin, gözlerin; niye böyle kaskatı kesildi; bir düşün.. Ne zaman esir ettin kendini şeytana ve nefsine..? Gözlerin, pişmanlık gözyaşına değil de ne zamandan beri uykuya esir oldu..?
Kalk, gafil, kalk..! Uyuduğun yeter..! Günaha battığın, harama koştuğun, ahireti unuttuğun, nefsine köle olduğun günlere bir son ver..! "Artık yeter! " de.. Affetmek için senin, kendisine yönelmeni bekleyen Rabb'ine yönel.. Ertesi gün, bu denli pişman olmamak için, kalk, gafil, kalk..!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.