Yıllar sonra bir fotoğrafta gördüm memleket kokulu kadını..
O eşsiz dalgalı saçları beyazlamış, saçlarını herkesten saklamak için bağlar olmuş, yüzündeki canlılık yerini hüzne bırakmış, kucağındaki çocuğu ile gülümseyerek bir poz bile verememiş makineye..
Mutlu olsun ya.. El birliği ile hayatımın en zor günlerini yaşatmış, özgüvenimi yer ile yeksan etmiş olsalar da, bütün insanlar mutlu olsun.. O kadar büyük hüzün, o kadar fazla gözyaşı var ki bu dünyada, biraz daha hüzne katlanamaz oldum.. Her gördüğüm insanın mutlu olması için duacı olmaya başladım.. Sanki birinin mutluluğu ile ışık bulacak, birilerinin mutluluğu ile mutlu olacağım..
Mutlu olsun, mutlu olsun tüm insanlar ama benim merak ettiğim, yıllar önce gözleri ışıl ışıl olan, bana "işte güvenilecek, sıcacık yuva" hâyâlleri kurduran memleket kokulu kadına ne oldu..? Bu bitkin, bezmiş, yorgun ve mutsuz ifade neyin nesi..? Ne oldu, ne yaşadı da böyle vazgeçmiş gibi bakıyor etrafa..? Yıllar, bir kadını nasıl bu denli yorabilir..? Ne yaşadı, ne yaşatıldı, hangi ulaşılmaz doruklara sevdalandı da yılların yorgunluğu gelip yüzüne konakladı..?
...Oysa ben, benden uzaklaşan ve hatta benden kurtulan herkesin mutlu bir hayat yaşadığına inanıyordum..
0 Yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.