Memleketteyim..
Sabah yedibuçuk-sekiz gibi uyanıyorum.. Gece oniki gibi uyuyorum..
Uyanıp uyuduğum vakte kadar tek konu benim evlenmem gerektiği, bu iş için çok geç kaldığım ama artık vakit kaybetmemem gerektiği üzerine verilen öğütler.. Kimi bakkalın dini bütün kızından bahsediyor, kimi köyde yaşayan uzak akrabanın kızından.. Bugün en son, ağır hastalığı sebebiyle memlekete gelmemize sebep olan amcam, beni mutfakta tek yakalayarak bakkalın kızından bahsetti..
Evlenmek istiyor muyum..? Artık kesinlikle evet.. Ama Allah da biliyor ya evlenme isteğimin ana kaynağı, Rabb'im nasip ederse evlat sahibi olmak.. Bu sebeple hiç tanımadığım biriyle evlenme olayına sıcak bakıyorum..
Peki söylenen kişilerle tanışmak istiyor muyum..? İşte bu sorunun cevabı biraz karışık.. İstiyorum ama korkuyorum, cesaret edemiyorum.. Reddedilme korkusu içimi öyle bir kaplamış ve yıllar önce ailesiyle tanıştığım kızın ailesinin davranışları öyle bir canımı yakmış ki; şimdi cesaret edip de bir adım dahi atamıyorum.. Ayrıca bir de sanırım büyük bir kibir sahibiyim.. Reddedilme durumu kibrimi yaralayacak diye korkuyorum..
Tüm bunların haricinde akrabaların benimle ilgili ortak konusunun bu olması da ayrıca can sıkıcı bir durum.. Hele hele bir yakınımın beni bir köşeye çekip cinsellikle ilgili bir sorunumun olup-olmadığını sorması ayrıca içler acısı bir durum.. Sanki çok talip var da ben evlenmiyorum; evlenmiyorsam bazı gizli sorunlarım varmış gibi düşünülüyor.. Bu bile düşünülüyorsa, gizli kapılar arkasında kim bilir daha neler söyleniyordur..
Çoğu zaman bana pek öyle gelmiyordu ama bu sene kesin olarak kanıtlandı ki; ben bu hayata geç kaldım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.