27 Ekim 2024 Pazar

Saç Ekimi..

Bazı şeyleri çok basite alıyoruz biz.. Bir konuya, ya çok fazla değer veriyoruz ya da hiç önemsemiyoruz.. Konulara hakkettiği değeri veremiyoruz bir türlü..

Birkaç gün önce saç ekimi yaptırdım.. Öncesinde ne araştırma yaptım ne de soruşturdum.. Ben zannettim ki, gideceğim, iki-üç saat uzanacağım, olan yerden saç kökü alacak, olmayan yere ekecek, sonrasında çıkıp hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim.. Nerdee..!

Daha ilk başta kan testleri yapıp, ameliyat önlüğünü giyindirdiklerinde durumun vahanetini anladım.. Lokal anestezi için iğne ile kafamın her yerine enjekte edilen sıvının ne kadar yaktığını ve acıttığını bilsem, bu işe girişir miydim, şüpheliyim doğrusu..

Sekiz saatten fazla süren bir operasyon.. Uygun yerlerden uygun sayıda greft alınması, o alınan greftler için kafada kazı yapılması ve greftlerin ekilmesi işlemi.. Yaklaşık 8 saat uzanıyorsun ve kafanda ince bir işçilik yapılıyor.. O ara serum bağlanıyor.. Enjekte edilen sıvılarla birlikte kafandan kan akıyor.. Buna benzer bir sürü detay var..

Saç ekimi zannettiğimiz şey aslında doku nakli olan bir ameliyat işlemi.. İşlem sonrası çeşitli ilaçlar; antibiyotikler, ağrı kesiciler, ödem attırıcılar.. Sonrasında 6 aylık bakım setleri; özel şampuanlar, vitaminler... Yaklaşık 1 yılı bulacak özel ilgi alanı.. En fenası ise uykusuz birkaç gece.. Zira kafanın bir yere değmemesi lazım ve kafanı sabit tutarak dik uyuman gerekiyor.. Bu uyku durumu bile insanı pişman eden bir husus.. Uykusuzluk gerginliğe ve strese sebep oluyor.. "Ne için bu eziyet..?" diye soruyorsun kendi kendine.. Sonuçta sağlık için değil de, keyif için yaptırdığın bir şey.. Keyif sürmek için bu eziyete gerek var mıydı, sürekli onu düşünüyor, günlerce eve hapsolmuş, sıkıntılı ve maddi külfeti fazla olan böyle bir işe kalkıştığın için kendine kızıyorsun..

... Yani cahilliğimizden olsa gerek, bazı şeyleri çok basite alıyoruz.. Bilmiyor, araştırmıyor, incelemiyor, olayın ciddiyetini kavrayamadan atlıyoruz üstüne.. Hoş, bilsek yapar mıyız, o da şüpheli.. Belki de bilmemek en iyisi.. 

Her neyse.. O kadar ihtiyaç sahibi varken, bencillik yapıp kendi keyfimi düşündüğüm için affet Allah'ım.. Bu kadar parayla birkaç ihtiyaç sahibi aileyi mutlu etmek varken, kendimi düşündüğüm için affet Allah'ım.. Verdiğin sağlığın ne kadar kıymetli olduğunu bilmediğim ve şükürsüz geçirdiğim günler için affet Allah'ım.. Verdiğin her nefes ve her nimet için şükürler olsun Allah'ım..

............... 

* Her sıkıntılı ve önemli günde olduğu gibi bu sıkıntılı günlerde de sürekli arayan, soran, araştıran, kahrımı çeken, destek veren, elinden geldiği kadar yardımcı olmak için didinen ve bir kez daha ne kadar iyi yürekli bir insan olduğunu hissettiren sevgili Duygu'ya teşekkür ederim.. (Yıllar sonra bu yazıya denk geldiğimde, onun ismini anmamıș olsaydım, şu birkaç gün içinde verdiği desteğe haksızlık etmiş olurdum.. Bu sebeple kişisel tarihime dipnot düşmek istedim.. Bin yaşa sen e mi..! ) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.