Yağmur yağmıyor Şehr-i İstanbul'a..
Hava sıcak..
Terleyebileceğim kadar terliyorum dışarıda..
Yüzümde ter damlaları, avuçlarım ıpıslak..
Zihnimi toparlayamıyorum bir türlü..
Kâh işleri düşünüyorum, kâh başka şeyleri..
Bazen düşüncem cümle hâlini almadan, başka bir düşünceye dönüşüyor..
Düşünceler arasında gidip geliyorum..
İşte deniz kenarındayım, sahilde oturmuş karpuz yiyorum..
İşte șimdi büyük göğüslü kadın fotoğraf göndermiş, kendimi tutamıyor, göğüslerini emiyorum..
Birden ișyerinde beliriyor, işleri yapıyorum..
Aniden memlekete gidiyor, soğukta mışıl mışıl uyuyorum..
Yağmur yağmıyor bir türlü Şehr-i İstanbul'a..
Hava bir türlü serinlemiyor..
Koşar adım yürüyen insanlar hiç terlemezken,
ben onların yerine terlemenin sıkıntısını yaşıyorum..
Kitap okuyamıyorum..
Satranç oynayamıyorum..
İbadet yapamıyorum..
İhtiyaç sahibi hiç kimseye fayda sağlayamıyorum..
Konudan konuya, daldan dala atlıyor düşüncelerim,
adam akıllı bir cümle uyduramıyorum..
Hamburger, patates kızartması, tavuk yedim akşam yemeği niyetine..
Ve bol asitli bir kola içtim..
Muhtemelen yarın yine kilomdan șikâyet edeceğim..
Ama yine dayanamayıp yemek yiyeceğim..
Güya evde sadece yoğurt yiyecektim,
bugün hamburger, dün iskender kebap yedim..
İki evim var, maaşım var; yemeğe ve alışverişe yetmiyor paralar..
Helâl kazancın bile bereketini kaçırdım müsriflik yapa yapa..
Şükretmeyi de unuttum, insanlığı da..
Marmaris çok mu uzak..?
Veya Ege'de şirin bir sahil kasabası..?
Deniz çekiyor ruhumu..
Denize bakan bir evin balkonunda geçireceğim bir ömrün hâyâlini kuruyorum..
Ben bebekken de, çocukken de yaşlıydım..
Şimdi iyice emekli oldu ruhum..
Bazen testesteron hormonu sarıyor beynimi..
Kadının memelerini emdiğimi düşünüyorum..
Sonra sekste bile berbat olduğumu hatırlayıp, fanteziyi bile yarım bırakıyorum..
Erken boşalma, erken düşünceler, yarım cümleler..
Hayatımdaki her şey böyle eksik işte..
İki kelimeyi yan yana getirip de, anlamlı bir cümle uydurmayı başaramadım bir türlü..
Cümleler yarım, sözler yarım, hâyâller yarım...
Herkes çok genç..
Yirmili yaşlarda çevremdeki herkes..
Düşünceleri de, hayata bakışları da henüz çok ham..
Daha doğru dürüst darbe yememiş, hayatın çıkar üstüne kurulu olduğunu kavrayamamıșlar..
Onlara kalsa çok güçlüler..
Onlara kalsa dünyayı değiştirecekler..
Onlar şarkı söylüyor, ben uzun hava..
Onlar arabayla uçuyor, ben anca yaya..
Erken doğduk, çok erken..
Ya da geç bilinçlendik, çok geç..
Bu akılla, şimdi onbeș yașında olmamız gerekiyordu bizim..
Belki hayatı bu denli kaçırmazdık..
Şu üç artı bir evde, bu kadar yarım kalmazdık..
Demem o ki, yağmur yağmıyor Şehr-i İstanbul'a..
Hava sıcak..
Bu sebeple olsa gerek, cümleler yarım yamalak..
Belli ki, bu gece, anlamlı bir cümle çıkmayacak..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.