İnsan Hayatı Yapboz Tahtası..

 Ben çok uyurdum eskiden.. O zamanlar huzurlu bir heriftim.. Artık nasıl olmuşsa olmuş, bir kadın gönlünü kaptırmıştı bana.. Benim, kendimin bile gıcık olduğum hallerimi hoş görüyor, sabırla ve güler yüzle beni iyileştirmeye, daha doğru bir ifade ile beni adam etmeye çalışıyordu.. Çok uyurdum dedim ya, hani gecenin bir vakti uyanırsın, her yer sessizdir, gece lambasının renkli ışığından başka bir ışık yoktur ya, işte gecenin bir vakti uyandığımda onu yanımda görmenin mutluluğu ve verdiği özgüveni anlatamam.. Şimdi o kadın nerededir bilmiyorum tabii.. Beni adam edemeyeceğini, benden bir cacık olmayacağını anlamış olsa gerek ki, küçük bir sinir anında terk etti beni.. Ben "gitme" diyemedim, o inadından vazgeçip de geri gelemedi.. Muhtemelen şimdi dünyaya güzellik katmaya devam ediyordur.. Huzursuz, uyuyamayan insanların, huzurlu bir şekilde uyumasına vesile oluyordur.. Bilmiyorum.. Demem o ki, uyumak güzel de, kim olursa olsun gidişler hep zordur.. İnsan hayatı, bir yapboz tahtası.. Herkesin kendine özel bir yeri var.. O kişi eksik olunca, yapboz tahtası bitmez, o kişinin yeri hep eksik kalır.. Bu sebeple her gidiş zordur ; yeri doldurulmaz bir iz bırakır.. 


0 Yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.