42..

Ve 42..

Natamam bir hayat, inkıtaya uğramış mutluluklar, hiç var olmayacak hâyaller ile geçen bir ömür.. Bir türlü hiçbir kazanımdan yetinemeyen bir nefsim de var tabii ama kırkiki yılda genel olarak elde var sıfır..

...Yine de her ne verdiyse ve ne yaşattı ise, Allah'a sonsuz hamd-ü senâlar olsun..

Hoşgeldin yeni yaşım..



Üreme Kodları..

Derler ki, "İnsanın bilinçli bir varlık olmasının bir önemi yok.. Yaratılışı gereği bir şeyler öğrenmek, üremek ve kendinden sonraki nesillere güçlü duygular bırakmak üzerine kodlanmıştır.. Bazıları bilerek, bazıları bilmeden bu evrime hizmet eder."

Eğer sahiden bu doğru ise, yani varolmamızın tek sebebi üremekse, cidden bunu bir kez daha düşünün derim.. 

Sömestr tatili olunca, Beren hanım memleketten geldi...Kendisi artık altı buçuk yaşında koca bir kız.. Çok yaramaz da sayılmaz.. Elinde telefon, sürekli oyun oynuyor.. Bazen de bizimle oynamak, azmak-kudurmak istiyor.. Öyle fazla işkencesi de yok ama cidden uğraşılmıyor ya.. Alıştık bir kez rahata, bir çocukla oynamak, onu eğlendirmek cidden işkence.. Hele hele "hayır veya yok" denilince bağırıp çağırması, evde terör estirmesi var ki, aman Allah'ım, insan dayanamıyor.. Evet seviliyor, evet güzel zaman geçiriliyor ama genel olarak sürekli ilgilenmek ve hemen her konuda ödün vermek gerekiyor..

...Yani eğer gerçekten yaratılış sürecinde, bize kodlanan tek şey üremek ise, bunu bir kez daha düşünün derim.. Bir çocukla sıkılmadan, eğlenerek ve ona o sevgiyi hissettirerek zaman geçirebiliyorsanız, DNA kodlarınıza işlenmiş üreme eylemini en kısa sürede gerçekleştirin.. Yok eğer benim gibi tembel, bencil, sorumluluktan kaçan biriyseniz, hâyâle dalıp da uçkurunuzu çözmeyin.. Cidden zor bir durum, büyük bir sorumluluk..

Hani bazen içimi sonsuz baba olma isteği kaplıyor ya, meğer benim baba olma isteğim, uzaktan birkaç dakika sevmekle ilgili imiş.. Sorumluluk artınca, keyfim bozulunca, hiç öyle baba olma isteği kalmıyor bende.. Çocukları çok sevip, onları hayatının odağı haline getirebilen, her konuda birinci önceliğini çocuklardan yana kullanabilen bir erkek veya kadın bulursanız, cidden kaçırmayın onu.. Aksi takdirde evlilik de anne/baba olmak da işkenceye dönüşüyor..




Af..

 Affet Allah'ım..

Beni affet..

Affet Allah'ım, affet..

Affet Allah'ım, beni affet..

Affet, n'olur affet..



Dua..

Rabb'im , üç ayların başlangıcının, regaip kandilinin yüzü suyu hürmetine, affet günahlarımızı.. Sen'i anmayı, Sana layık bir kul olmayı nasip et..

Rabb'im, ihtiyacım var, bedenime ve ruhuma sağlık, gönlüme huzur ver..

Amin..



Son Yazı..

Yıllardır bekledim..

Arkadaş ve ailenin yanında görünmek için bekledim..

Göğsünü gere gere herkese anlatacağın biri olmak için bekledim..

Ailemle tanış, konuş, gel-git, ye-iç diye bekledim..

Tüm sıkıntıların bitsin, tüm sorunların hallolsun diye bekledim..

Gönlünde bir yer edineyim diye bekledim..

Sevilmek için bekledim..


Olmadı, başaramadım..

Eyvallah, artık kabulleniyorum..


İşte seni son kez yazıyorum.. 

(Yani... inşaallah)


"Artık yaşlandım, kalbim tekliyor, bu saatten sonra hiçbir şey olmaz benden" dediğim bir ânda çıktın karşıma.. Ne de güzel çıktın.. Öyle bir çıkıştı ki bu, duygudan duyguya savrulurken buldum kendimi..

Değersiz ruhuma kattığın tüm güzellikler için teşekkür ederim sana..

Eyvallah..




Dıdısının Dıdısı..

"Aşkım, seni ve ilişkimizi anlattım" dedi erkek..

Kızda bir heyecan, bir heyecan.. 'Aradan geçen o kadar yıldan sonra, nihayet bana değer verip, beni ailesine mi anlattı yoksa?' diye düşündü saniyeler içinde kız.. 

Sonra dayanamadı ve sordu : "Beni kime anlattın erkeğim..? "

Erkek, kızın uzun zamandır beklediği haber sebebiyle gayet doğru bir iş yapmış olmanın verdiği gurur ve güvenle, "Seni, dayımın damadının komşusunun oğluna anlattım.. İyi çocuktur, sır çıkmaz, kimseye bir şey anlatmaz. " deyiverdi..

Kız, sevinsin mi, üzülsün mü bilemedi tabii.. İçindeki coşku ve heyecan biter gibi oldu ama erkeğe de bir şey belli etmedi.. Evet, sevdiği erkek nihayet onu ve ilişkisini birine anlatmıştı ama bu anlatılan kişinin, erkeğin dıdısının dıdısı olması, üstelik sevdiği erkek tarafından bir sır gibi anlatılmak hoşuna gitmemişti.. Oysa kadın bilinmek, görünmek, değer verildiğini hissetmek istemekteydi.. 

Ah be erkekler.. Ah be erkekler.. Ya siz çok safsınız, ya duygusuzsunuz ya da sahiden içinizde sevgiden eser yok, büyük kuşkular içinde bir ilişki yaşıyorsunuz.. 

Cesaretin olmadığı ilişki ya çıkar üzerine kuruludur ya da çöptür.. Sevdiğinizi söylediğiniz insanlara çöplüğü layık görmeyin lütfen.. Kapiş..?



Değer Görmek..

Arkadaş, ben mi hep insanların peşinde koşacağım..? Ben mi hep ilgi gösterecek, sevgimi belli edecek, adım atacak, verdiğim değeri hissettirmek için uğraşacağım..?

Biraz da ben değer göreyim, biraz da ben el üstünde tutulayım, biraz da ben her şeye ve herkese rağmen değer verilen biri olayım..