Hava henüz kararmıştı.. Hafif bir yağmur vardı.. Soğuktu ve üşüyordum.. Anne karnındaki cenin gibi iki büklüm girmiştim montun içine..
Yanımdaki kişi farklı mıydı..? O da benim gibi üşüyordu.. Bu havada, deniz kenarında yürümenin iyi bir fikir olmadığını dile getiriyordum..
"Ne karamsar bir adamsın ya!" dedi.. "Nefes alıyorsun, yürüyorsun, karnın tok, Yeşilköy gibi böyle güzel bir yerde hayatı kucaklamak varken, of pof ediyorsun. Senin de çilen çekilmez ha" diye ekleyip, arkama geçti, iki elini sırtıma koydu, beni ittirerek "koş hadi koş da ısın biraz" dedi..
O havada, karanlıkta, arkadan beni ittirerek koşturmaya başladı.. Yalan yok, hem bol bol gülümsedim, hem ısındım hem de benim için getirilen üç adet çikolatalı gofretimi yedim..
Yanınızda neşeli insan olunca, ister istemez siz de neşeleniyor, basit şeylere bile gülümsüyorsunuz.. Madem neşelenmek bu kadar basit, öyle insanları cebimizde taşıyabilsek sorun çözülecek gibime geliyor..
.....................
Günler sonra not : Birini kıskandırmak için <Çocuk>ça bir uydurma hâyâldi..
0 Yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.