Kendine Âşık Olmak Gerek..

 Sabah, aynada kendimi görünce, yüzüm öyle bir tiksinen hâl aldı ki, düşünmeden edemedim; biz gerçekten kendimizi seviyor muyuz ki, başkası da gerçekten bizi sevebilsin..?


Böyle Olmaması Gerekiyordu..

 Hani şair, "Ben böyle düşünmüyordum ölmeyi baba" demiş ya; inanın ben de böyle olmasını hiç düşünmemiştim..

Yıllarca beklerken, çok farklı hâyâller kurarak beklemiştim.. Çok farklı şeyler olacak, o 'engelden/dertten' kurtulunca çok farklı hayat yaşayacağımı sanmıştım.. 

Nereden bilebilirdim o "engel ve dert" dediğim şeyin âh'ını alacağımı, nereden bilebilirdim ondan kurtulduktan sonra ömür boyu ondan kurtulamayacağımı..? Yok olacağını düşünmüştüm, yok olduktan sonra ömür boyu var olacağını öğrenmiş oldum..


Şimdi, 

gecenin en güzel vaktinde,

düşünürken düşünmemem gerekenleri, 

içimden tekrar ediyorum hep :

Böyle olmamalıydı..

Böyle olmaması gerekiyordu..

'Ben böyle düşünmüyordum ölmeyi'..


Masaj..

 Vücudum da ruhum gibi, öyle bir gergin ki, anlatamam.. Bedenimin her bir zerresinde nasıl da masaja ihtiyacım var bir bilseniz..




Halıya Desen Oluşturan Çay..

 Halıya çay döktüm.. Olabilir yani dökebilirim; ben de insan evladıyım sonuçta.. Ama esas suç benim değil, limonlu kekin.. Şöyle ki; bir elimde çay, bir elimde kek vardı.. Kek elimden düşecek gibi oldu.. Kıvrak bir hareketle keki tuttum ama diğer elimde olan çayın varlığını unuttum.. Haliyle çay, salondaki halıya desen oluşturdu..

İşin garip tarafı şu : Dünya durdukça başımda sağlıkla durasıca anacığım, çay dökülünce, halıyı yıkattırmayı düşünmek yerine, "Yarından tezi yok, gidip yeni bir halı alacaksın" diyor.. İçten içe 'yeni halı alayım diye bir suikasta mı uğradım yoksa?' diye düşünmüyor değilim doğrusu.. 

Not : Tabii ki halı almayacağım..


Mutluluğa Hasret Dert Babası..

 N'olur bu kadar derdinizi anlatmayın.. Hayatınızda sadece dert, üzüntü ve kaos mu var..? Hiç mi mutlu olmuyorsunuz, hiç mi mutlu bir ânınız yok..? Neden hep dert anlatıyor ve tüm dertlerinizi bana yüklüyorsunuz..?

N'olur, biraz da beni düşünün.. Yıllardır dert dinliyorum.. Artık mutlu olmak istiyorum, mutluluk anıları dinlemek istiyorum, gülümsemek ve hatta kahkaha atmak istiyorum..

N'olur biraz da mutlu edin beni.. Dertlerinizi taşımakta zorlanıyorum..



Kalbimize Atılan Bombalar..

 Rabb'e binlerce şükürler olsun ki, ben devlet başkanı değilim ha.. Eğer öyle bir gücüm olsaydı, şuan katil devlet İsrail'e savaş açmıştım.. Zerre kadar mantığımı kullanamam böyle durumlarda; kalbim, mantığımı ezer geçer.. Zaten benim en kötü özelliğim de bu değil mi..? Kalbim gün yüzüne çıkınca, yanlış olduğunu bilsem de mantığı devreden çıkarıyorum..

Ey Rabb'im.. Ramazan ayının son gününün hatrına, mazlum Filistin'e yardım et.. Nerede bir mazlum varsa, desteğinle galip et.. Mescid-i Aksa'yı hürriyetine kavuştur.. Allah'ım, Sen mazlumların yâr ve yardımcısı ol.. 

.................

اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ

İyyâke na’budu ve iyyâke neste’în.

(Ey Allah’ım) Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen’den yardım dileriz. (Fatiha 5)





Annelik Makamı..

 Şu erkek hâlimle hep merak etmişimdir : Anne olmak nasıl bir his acaba..? Bir insan, anne olunca, nasıl olur da kendi hayatından vazgeçebilecek duruma gelebiliyor..?



Saçı Uzun Ordinaryüs..


Bu kadar zeki ve 6.hisleri kuvvetli olmasına rağmen kadınların neden dünyayı yönetemediklerini buldum : Saçlarını şekle sokmak için çaba gösterdiklerinden, dünyayı yönetmeye fırsatları kalmıyor..

..........

Zaten üç tel saçım var; 70 yılda bir saçımı uzatayım dedim, saç şekle girmiyor.. Saatlerce uğraşıp saçımı şekle sokayım diyorum, iyice tipsizleşiyorum.. Bu nasıl zor bir iştir ya hu..! Bu saç olayı nasıl bir baş belasıdır böyle.. Saçıma harcadığım zamanı aşı çalışmaları için harcasaydım, kendi adıma çıkardığım aşı ile dünyaca meşhur biri olmuştum şimdiye..

Haaa tüm bu zorluklara rağmen kadınların uzun saçtan vazgeçememesi ise, sahiden takdire şayan bir durum.. Zorluklar karşısında kadının ne kadar dirayetli olduğunu gösteriyor.. Bu kadar çile çekmesine rağmen vazgeçmiyorsa, o kadının ne kadar azimli olduğu çıkar ortaya..

.......

Yalnız bir saç mevzusu ile onbin yıllık "Kadın ve Dünya" konusunu çözdüm ha.. Unvanımı "Ordinaryüs Profesör" olarak değiştirmenizi rica ederim..




 


Kıskanılası Hayatlar..

 İnsanların fotoğraflarına bakıyorum da herkes çok güzel ve çok yakışıklı ve çok seksi ve çok güzel yerlere gidiyorlar ve çok eğleniyorlar ve çok mutlular ve çok güzel giyiniyorlar.. Çirkin kimse yok, mutsuz yok, paspal yok.. 

Sahiden herkes öyle mi ya..? Kimin fotoğrafına baksam, kendimi çirkin, cahil, yalnız ve işe yaramaz hissediyorum.. Benden başka herkes, dört başı mamur bir hayat mı yaşıyor sahiden..? Yoksa yine bazı eksiklikleri kapatmak için mükemmel görünme çabaları içinde miyiz..?