Şimdi seninle beraber duş almak vardı.. Sıcak suyun altında, sıcak tenini keşfe çıkmak; her bir yerine dokunup, hiç ayrılmayacakmışız gibi kenetlenmek vardı..
Sonra yumurtalı patates eşliğinde beraber kahvaltı yapmak vardı..
Sonra beraber televizyon seyretmek, yeniden oynaşmak, yemek yemek, akşam çekirdekle birlikte çay içmek veya sadece meyve yemek.. Sonra uyumak..
Benim hâyâlim sadece bu kadar.. Sağlığımız, huzurumuz, mutluluğumuz da yerinde ise, bundan başka bir hâyâlim olmadı benim.. Sadece bu kadar işte..
Ne tuhaf değil mi..? Kiminin hiç umursamadığı normal yaşantısı, bir başkasının en büyük hâyâli olabiliyor..
...Ve yine ne tuhaf değil mi..? Yolun yarısını çoktan geçmiş bir herifçioğluyum, hayat hâlâ bana böyle hâyâller kurdurabiliyor.. Oysa şimdi çok farklı hayâllerim olmalıydı benim...
Demem o ki; bu hayatta yaşadığım her ân kendimi yalnız hissettim ve ben bu hayatı istediğim gibi hiçbir zaman yaşayamadım.. Ben bu hayatı hep eksik yaşayanlardanım..
0 Yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.