O binaları yapan müteahhitlere,
binalara onay verenlere,
"yorum" adı altında nefretini gösterenlere;
hesap sormadıkça,
enkaz altında kalır ruhumuz..
Yok olur âtiye umudumuz..
Geleceğimizi çalmayın..!
Saate baktım..
Mesai ilerlemiyordu..
Hava kapalı idi ama yağmur bir türlü yağmıyordu..
Masam karmakarışık, evraklar imzasız bekliyordu..
Duramadım işyerinde..
Önce bahçede buldum kendimi, sonra markette.. En son yürürken gördüm kendimi çiseleyen yağmur eşliğinde..
Bakın, abartmıyorum, yağmur adı altında yumruk yağıyordu bana.. Şükür o yumrukları ruhuma indiren Yaradan'ıma..
Yarın, otuzsekiz yıllık hayatımda hiç yapmadığım, hayatımın bundan sonraki kısmını etkileyeceğini düşündüğüm, insanlık için minnak, benim için çok büyük bir şey yapacağım..
Yapmam gerekiyor mu, yoksa her şeyi bırakıp önce yapmam gereken şey bu mu, şimdilik bilmiyorum ama yaparsam hayatımın değişeceğine inanıyorum..
O zaman... Hadi bakalım..
Yağmur sesine uyandım sabah..
Dokuzu onsekiz geçiyordu..
Haftalar sonra kimse yoktu evde..
Sessizliğin huzuru yayılmıştı etrafa..
Kalktım..
Çay demledim..
Kahvaltı hazırladım..
Tepsiye koyup televizyon karşısına geçtim..
Tam elliyedi dakika kahvaltı yaptım..
Bulaşıkları mutfağa koydum..
Televizyon karşısına geçtim yeniden..
Üzerime ince bir battaniye aldım..
TRT Belgesel kanalını seyrederken uyuyakaldım..
Yaklaşık iki saat sonra telefon sesine uyandım..
İşyeri arabasındaki sorunun çözümü için avans ayarlayacağım sözünü verdim..
Sonra yeniden uyumak için yuvalandım ama uyuyamadım..
Kalktım..
Bir duş aldım..
Balkonda biraz nefes aldım..
Biraz kitap okudum..
Markete gidip alışveriş yaptım..
Eve gelip çekirdek çıtladım..
Sonra biraz daha uyudum..
O kadar yazdım ama hiçbir şey anlatmadım değil mi..?
İşte benim hayatım bu..
Hoşgeldin..