Canım memleketimde her şey bıraktığım gibi.. Yine herkes birbirinin kuyusunu kazıyor, basit şeyler sebebiyle küslükler oluyor, dedikodu kazanı her saniye fokur fokur kaynıyor.. Anladığım kadarıyla herkes her konuda haklı.. O ân ortamda kim yoksa, o kişi haksız.. Ama o arkasından suçlanan kişi ortama gelince, her söylenen unutuluyor, dostluk kardeşlik mesajları havalarda uçuşuyor..
Ben mi.. ? Ben yine takıntılarımla boğuşuyorum.. İlk günler, herkesin beni "Covid-19 Virüsünün Resmi Temsilcisi" olarak görmesine alıştım; şimdi de tavukları takıntı hâline getirdim..
Ben gelmeden önce, kümeste, romantik mum ışığında arpa-buğday yeyip sabaha kadar sevişen ve sabah da organik yumurtalar ile gecenin meyvesini veren tavuklar, ben geldikten sonra yumurtlamaz oldular.. Şuan organik iki yumurta yiyeyim diye, tavukların .ötünü bekliyor, horoz işini iyi yapsın diye kuvvet macunu yediriyor, tavuklar havaya girsin diye saçlarını boyuyor, pedikür/manikür yapıyorum..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.