Biz yokluk çekmemiş bir nesildeniz.. Ne yokluğun çaresizliğini ne de esaretin perişanlığını yaşadık.. İstediğimiz her şeye sahip olduk, istediğimiz her ân sokağa koştuk.. Tüketebildiğimiz kadar tükettik, gezebildiğimiz kadar gezdik..
Kendi küçük hayatımıza öyle bir düştük, kendi varlığımızı öyle bir kutsallaştırdık ki; çevremizde olup bitenleri görmezden gelmeye, sosyal bir varlık olduğumuzu unutarak yaşamaya, günâhlarımızı sıradanlaştırarak onlardan zevk almaya başladık..
İnsanlar yokluktan intihar ederken biz kıyafet alıyor, çocuklar açlıktan ölürken biz onlarca çeşit yemek yiyor, mazlumlar savaştan inlerken biz sokaklarda geziyorduk..
Artık açık bir şekilde kendi bencilliğimize tapınmaya başladığımızdan olsa gerek; gözle görülemeyen bir virüs ile esareti ve çaresizliği yaşar olduk..
Bir düşün ey kararmış vicdanım,
bugün neden cuma namazı kılamadın..?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.