Yeni ve Taze Su

Su bitmişti, annem su sipariş etmemi istedi..

Su gelmeden çıktım evden.. Biraz gezindim.. Sonra eve geldim.. Su içmek için mutfağa yöneldim.. Damacana doluydu..

Salonda oturur veya uzanırken, yanıbaşında mutlaka bir bardak su, peçete ve ilaçları olurdu.. Ev ahalisinden, su içmeyi en çok O ve ben severdik.. Sipariş edilen su damacanası eve gelince, kendi su dolu bardağını gösterir veya eline alıp anneme uzatarak : "Hele bunu dökün de yeni ve taze sudan getirin" derdi..

Gereksiz bir istek olduğunu düşünüp ne kadar kızardım bu duruma.. Şimdi ne kadar hasretim "yeni ve taze sudan" istemesine..

....................

Ben, baba olamayacağım.. Babamın hasreti ve baba olmak istememin hasreti ile ölüp gideceğim bu diyardan.. Arkamda "yeni ve taze su" anısı bile bırakmayacağım.. Su içerken aklına beni getirip dua edenim bile olamayacak benim.. Kimden bu denli büyük âh aldıysam, ben, baba olamayacağım.. Öyle anısız ve kimsesiz ölüp gideceğim işte..




Uzun Süreli Ayrılıklar Sevdaya Dahil Değil..

Saat 10 gibi güne "bismillah" deyip yataktan kalktım.. Allah başımdan eksik etmesin, anacığım kahvaltı niyetine patates kızartması yapmış.. Yanında yumurta, beyaz peynir, kaşar peyniri, zeytin, reçelle birlikte, bir tepsiye koyup televizyon karşısında oturmam için salona kadar getirdi..

Sabah işe gitmemenin rahatlığı, kahvaltının güzelliği ile birleşti.. Magazin programı seyredip, kahvaltı yapıyordum.. Şimdi hangi kanal olduğunu bilmediğim bir kanalda, bir erkek, bir kadın, magazin olaylarının değerlendirmesini yapıyordu.. Ünlülerden biri, sevgilisinden ayrılmış, kadın isteksizmiş ama adam yeniden birleşmek istiyormuş..

Programı sunan kadın, sunucu erkeğe dedi ki: "Eşler, sevgililer kavga edebilir.. Küsebilirler de.. Ancak bu küslük ve ayrılık 10-15 gün sürer.. Hadi büyük bir sorun olsun, 1 ay sürsün.. 1 aydan fazla ayrılık varsa, kim ne derse desin, sevgi yoktur.."

Eşsiz bir kahvaltı eşliğinde, bir magazin programında, bilmediğim bir şey daha öğrenmiş oldum : Meğer ortada bir sevgi yokmuş..



Hoşsohbet Olmayan İnsanın Üsküdar Turu..

Yeğenimle beraber Üsküdar'da gezindik bugün.. Fethi Paşa Korusu, Dilruba, Üsküdar çarşısı derken, evden çıkışla eve giriş arasında beş saatlik zaman dilimi geçti..

Bugün bir şey daha fark ettim ki; ben hiç hoşsohbet bir insan değilim..



Yaşadığımız Hayat Bizim Mi..?

Neden kendimiz gibi olamıyoruz bir türlü..? Başkalarının yanında hep yapmacık hareketlerimiz var.. Söylediklerimiz ve yaptıklarımız, aslında bizden izler taşımıyor.. Başkalarına hoş görünmek, dolayısıyla onları memnun etmek için yaşıyoruz hayatı.. Böyle olunca da bu hayat bizim olmuyor; başkaları için yaşamış oluyoruz..



Dondurmalı İrmik Helvası..

Eminönü'ne gidince, 1938'den beri hizmet veren Hacı Şerif'ten dondurmalı irmik helvası yemeden gelmeyin ki, sonra güzel bir lezzeti kaçırmış olmayasınız..



Hayatımın Özeti..

İlk gün süperdi..

Tüm gün yattım..



Yıllık İzin Plânlaması..

Beş günlük yıllık izin, cumartesiler-pazarlar derken; elimize nur topu gibi dokuz günlük tatil doğdu..

Ne yapabilirim, seçeneklerim nedir..?

Bir... Fethiye..
İki... Ankara..
Üç... Ardahan..
Dört... Evde yan gel yat..

Hiç değilse iki gün de olsa, Şehr-i İstanbul'dan ayrılmak istiyorum.. Gel gör ki hem tembellik hem de parasızlık var.. O zaman evde yan gelip yatacak mıyım; ee onu da istemiyorum.. Offff lann ben ne istiyorum..!

Canlar, davet etsenize beni şehrinize.. İki gün misafir edip, gezdirsenize beni.. Fazla masraflı olmam, az yerim, az uyurum, rahatsız etmem, tuvalet eğitimim de var; tamı tamına iki gün misafir edilecek herifim..


Aaa bakın aklıma geldi; hazır havalar da soğumuşken, orman içindeki sobalı ahşap kulübe evlerde kalıp, ormanda yürüyüş yapmak , bol bol uyumak da iyi fikir.. Böyle bir davete de yok demem doğrusu..

Demem o ki, para benden çıkmasın da her türlü davete açığım.. Yoksa dokuz gün boyunca evde pinekleyeceğim..




Kar Yağışı..

İklimin kurak geçtiğini, havanın dengesinin değiştiğini, yağmurun bir türlü yağmadığını söylüyor haber bültenleri..

Oysa kar yağıyor kalbime.. Çıplak ayaklı çocuklar üşüyor, kızaklı at arabalarıyla kadınlar çeşmeye su almaya gidiyor.. Battaniye altına giriyor insanlar.. Sazın teline donmuş elleriyle dokunamıyor âşıklar..

Dağdan, yemek bulmak için kurtlar iniyor şehrin ortasına.. Eldiven takıyor elleri yamuk insanlar.. Kömürden zehirleniyor fakir sokağın sakinleri.. Her gün bir başka evsizin, soğuktan donmuş cesedi bulunuyor.. Kimse evsizlerin cesedine sahip çıkmıyor, tüm yalnızlar gibi onlar da kimsesizler mezarlığına gömülüyor..

Kalbim soğuktan titriyor.. Çikolataya sarılmış kahve dökülüyor suratıma.. Ruhum kovuluyor kendi evimden.. Kimsesizler sokağında zehir soluyorum.. Timuçin Esen "Ne Karaymış Şu Alnımın Yazısı" uzun havasını okuyor, ardından "İsyankâr"la gönülleri dağlıyor.. 

Kar yağıyor canlar, fena halde kar yağıyor..

Son Kez : Ruhumu Kovdular Kalbimden..

Ben o kadar vicdan sahibi değilim..

Benim için üzülmeyen insanlara üzülmemi beklemeyin..

Beni tersleyen, her dediği olsun diye emreden, dediği olmadı diye beni huzurundan kovan insanlara sıcaklık göstermemi beklemeyin..

Beni kıran, hâyâllerime pençe vuran, tüm güzel hâyâllerimi kursağımda bırakan insanlara sevgi göstermemi beklemeyin..

Kırgınım canlar.. Beni robotlaştırıp denetimi altına alan, nefes almamı bile neredeyse izne tâbi kılan, erkekliğime neşter vuran, âtiye dair hâyâllerime çizgi çeken insanlara kırgınım..

Arabadan kovulduğum gibi kovuldum ruhumdan..

Ey insanlar..! Yolunuz benim yolum değildir artık.. Selametle..



Keşke Deli Olsaydım..

Nedense hiç çalışasım yoktu bugün.. Elime evrakları aldım, ayakçılık mesleğini icra etmek için Kadıköy'e doğru yola koyuldum..

Evrakları teslim ettikten sonra Kadıköy'de gezinmek için niyetlenmiştim ama neden bilmem birden Üsküdar'a gidesim geldi.. Trene bindim, Üsküdar'da indim..

Üsküdar meydanı epeyce değişti artık.. Deniz kenarındaki alan, insanların vakit geçirmesi için genişletilmiş.. Yeşillendirme pek yapılmamış ancak hiç değilse denizi seyretmek için banklar kurulmuş.. Ben de o banklardan birine oturdum.. Önce telefonu elime aldım, bakındım ama böyle bir manzarayı bir daha bulamayacağımı düşünerek telefonu cebime koyup, eşsiz manzarayı seyre koyuldum..

Beş veya on dakika, denizi ve önümden geçen insanları seyrettikten sonra yaşlı bir amca, selam vererek yanımdaki boşluğa oturdu.. Klasik "nerelisin, evli misin-bekâr mısın, ne iş yapıyorsun" sorularından sonra kendini anlatmaya başladı..

İnsanlar ne hayatlar yaşıyor be canlar..! Ne büyük sıkıntılar, ne büyük hastalıklar, ne büyük yalnızlıklar..! İnanın, öyle büyük dertler var ki bazılarında, biz bu dünyada kraliyet hayatı sürüyormuşuz meğer.. O yaşa gelmeden, büyük kayıplar, hastalıklar, çaresizlikler ve o yaşta yalnız yaşamak zorunda kalınan bir ev.. Varlık içinde yokluk çekmek, kalabalık içinde yalnız yaşamak zorunda kalmak.. Daha neler neler..

O kadar şey anlattıktan sonra ellerime bakıp "Böylesin diye dertleniyorsundur sen yeğenim amma beni gör de derdinle mutlu ol.. Ah keşke ben de deli olsaydım da yaşadıklarımı yaşadığımı hiç anlamasaydım" dedi.. Sonra kalktı, elimi sıktı, selam verdi, evine doğru yola koyuldu..

Ben, kendi derdime yanarken, meğer hiçbir derdimin olmadığını anlayıp, hiç değilse bugün, Yusuf amcanın derdiyle dertlendim.. Sen yardım et Allah'ım..



Hasta Mı Oldum..?

Herkesi O'na benzetmek gibi bir hastalık varsa eğer, ben hasta oldum demektir..


Hediyenin Bulutlara Yolcu Etmesi..

Doğumgünü gibi özel günler hariç öyle çok hediye alan biri değilimdir.. Ki hediye alan kişiler de genelde aile bireyleri oluyor.. Ama bugün öyle güzel bir hediye aldım ki, kaç gündür yalnızlık ve bunalmışlık hissinden kurtarıp, bir anda bulutlara çıkardı.. Gerçekten ihtiyacım varmış buna.. Şükür Rabb'ime..



Her Sabah Akşam Oluyor..

Yine gece oldu ve yataklarının içinde kayboldu insanlar.. Herkeste sabaha dair umut var.. "Sabah olacak mı..?" diye korkuyor kimileri.. Kimileri de sabaha kadar uyuyamıyorlar.. Vicdan muhasebesi yapanlar da var; mışıl mışıl uyuyanlar da..

Sabaha sağ çıkar mıyız..? Çıkarsak ne değişecek hayatımızda..? Her günümüz, bir önceki günle eşitse, hayata ve insanların kalbine dokunacak hiçbir şey yapamıyorsak, bizim için ha akşam olmuş ha sabah; hepsi aynı değil mi..?

Sizi bilmem ama benim her sabahım akşam oluyor..



Dua..

Eyy Rabb'im..!


Hani demişti ya Efendimiz (s.a.v.) mealen, "Günahınız göklere kadar ulaşsa bile bir tövbe edin; Allah tövbeleri kabul eder" diye; Rabb'im, bizim günahlarımız göklere kadar ulaştı.. Tövbe Ya Rabb'i.. Tüm günahlarımızdan, kusurlarımızdan, hatalarımızdan, eksikliklerimizden tövbe..


Allah'ım, Sana ulaşmak için herhangi bir zaman dilimi bildirmiyorsun bize.. Her an uyanık, her an diri, her an tövbelere karşılık vermek için hazırsın.. Gece veya gündüz, soğuk veya sıcak, tatil veya çalışma günü farketmez; günahkâr kulunun, el açmasını, dua etmesini, tövbe etmesini ve Seni anmasını bekliyorsun her an.. Yürüyerek gelene koşarak geleceğini söylüyorsun.. Herşeyi Sen'den istememizi, Sana muhtaç olduğumuzu hissettirmemizi, dua edilmesini sevdiğini söylüyorsun..


Rabb'im, işte huzurundayım.. ! Sen'den istiyorum Allah'ım.. Hakkımda hayırlı olacak ne varsa Sen'den istiyorum.. Beni günahlarımdan kurtaracak, beni kötü yollara düşürmeyecek her ne eylem varsa Sen'den istiyorum.. Razı olduğun şekilde yaşamayı, razı olduğun şekilde huzuruna kabul edilmeyi Sen'den niyaz ediyorum..


Rabb'im, Habibin Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v)'in yüzü suyu hürmetine, Sana layıkıyla kul olabilen ve Sen'in tarafından sevilen kullarının yüzü suyu hürmetine, affet bizleri Ya Rabb'i.. Bizleri öyle bir affedilişle affet ki; bir daha günaha düşmekten alıkoyalım kendimizi.. Nefsimize, Şeytan'a, kötü karakterli insanlara, kötü eylemlere heves ettirme bir daha..


Cennette cemalini görebilmeyi nasip eyle Allah'ım.. Peygamberimiz'in sancağı altında toplanmayı nasip eyle.. Tüm peygamberler ne istedi ise, sahabeler-sevdiğin kulların ne istedilerse, biz de aynılarını istiyoruz Sen'den.. Onlar nelerden uzak kalmak istedilerse, bizleri de o uzak kalınması gereken şeylerden uzak eyle Allah'ım..



Ya Rabb'i kul hakkına girmekten, harama bakmaktan, haram söz söylemekten, haram davranışlardan uzak tut bizleri.. Anama-aileme-akrabalarıma-tüm ümmet-i Muhammed'e hayırlar ver; birlik ver, beraberlik ver, bizi birbirimizden ayırma.. Müslümanlar arasında sevgi oluştur.. Müslümanlar'a düşman olanlara karşı birlikte davranmayı ve böylece razı olacağın işler yapmayı nasip eyle bizlere..

Allah'ım, bu dünyada da hayırlar ver, ahirette de.. Bizleri Kur'an-ı Kerim okumaya muvaffak kıl.. Kur'an'ı okuyan, anlayan, anladığıyla amel edenlerden eyle.. Kur'an-ı Kerim'e karşı ilgimi arttır.. O'nu gözümün nuru, gönlümün şifası, keder ve üzüntümün ilacı yap.. Bedenimi Kur'an-ı Kerim ile kuvvetlendir, yüzümü O'nunla güzelleştir, mizanımı O'nunla ağırlaştır, ruhumu O'nunla diri ve sağlam tut.. Gösterişten, riyadan, hasetten, zinadan, fuhuştan, haram yemekten, yalan söylemekten, dedikodu yapmaktan, faizden, hasetten, sevgisizlikten, düşmanlıktan, kötü sözlerden, kötü davranışlardan, merhametsizlikten, dünya malına tapınmaktan ve dünya malını herşeyden üstün tutmaktan Sana sığınırım; Sen bu pis şeylerden muhafaza eyle Allah'ım..


Sağlık, sıhhat, esenlik, sabır, güç, huzur, mutluluk ver Allah'ım.. Derdi olanlara derman, borcu olanlara borcunu kurtarma fırsatı ver.. Din ve devlet için çalışanlara yardım et; dine ve devlete karşı olanlara mani ol.. Ölmüşlerimize rahmet et.. Ölüp de "Bize de bir dua eden yok mu?" diye dua bekleyen nesli kesilmişlere rahmet et.. Bizler de öldükten sonra arkamızdan dua edenleri eksik etme.. Son nefeste; kalben, inanarak, bedenen ve dil ile kelime-i şahadet getirmeyi nasip et.. Şehitlik, gazilik rütbesi ver.. 


Rabb'im, Müslüman olup da yardım bekleyen, gayrimüslimlerin eziyeti altında inim inim inleyen kardeşlerimize yardım et, güç ver, sabır ver, birlik ver, başarı ver.. Allah'ım tüm insanlığa hidayet eyle; kalplerini imana aç, dosdoğru yoldan gidebilmeyi herkese nasip et.. Müslüman olduğunu söyleyenlere de dosdoğru yoldan gitmeyi, inançlarını doğru bir şekilde yaşamayı ve hurafelerden sıyrılmayı nasip et..

Allah'ım, Sen'in varlığına inanmadığını söyleyenler var.. Ya Rabb'i onlar bilmiyorlar, onlar göremiyorlar, onlar dünya hayatının eğlencesine aldanmışlar.. Sen, onları da affet Allah'ım.. Onların kalbine de Sen'in sevgini, peygamberlerin sevgisini, sizleri sevenlerin sevgisini koy.. Rabb'im sana inanmanın ne büyük bir huzur kaynağı olduğunu, Sana inanmayarak kendine zulmeden kullarına da nasip et..


Ya Rabb'i, Sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizleri de affet.. Bizleri, Sen'in yolundan ilerleyen, razı olduğun ameller işleyen, cennette cemalini görebilecek kullardan eyle..


"Bana dua edin, duanızı kabul edeyim." diye buyuran Allah'ım; dualara karşılık veren El Mucib ismi şerifin hürmetine, dualarımızı, ibadetlerimizi, niyazlarımızı kabul eyle.. Bizleri hayr işleyen, infak edebilen, dosdoğru yoldan giden, faydalı işlerle meşgul olan, elinden ve dilinden kimsenin zarar görmediği takva sahibi kullarından eyle..

Rabb'im, bu gecenin yüzü suyu hürmetine, tüm ölmüşlerle birlikte babama da rahmet eyle.. Eksikliklerini tamam eyle, günahlarını affeyle.. Kabrini cennet bahçesinden bahçe eyle.. Rahmetinle muamele eyle, bizi cennette kavuştur..

Amin..

Artık Kalp de Kafa da Kaldırmıyor..

Yeni biriyle tanış..
Dinle..
Anla..
Huyunu-suyunu öğren..
Ne yer, ne içer, ne giyinir kavra..
Nelere kızar, nelere güler, nerede gezer bil..
Sonra kendini anlat..
Aileni anlat..
İşini, çevreni anlat..
Derdini, sevincini anlat..
İyi günde, kötü günde yanında ol..
Güvenilir biri olduğunu kanıtlamak için uğraş..
Kavga edince barış..
Trip atınca alttan al..
Ailesiyle tanış..
Ailenle tanıştır..
Geleceğe dair planlar kur..

Offff poffffff..
Çok yorucu artık ya..