Şirinevler'deyim..
Dakikalardır, metrobüse çıkan merdivenlerin oradaki bankta oturmuşum..
"Oturmuşum" diyorum çünkü ne zaman oturduğumu tam olarak bilmiyorum..
Hava güzel..
Yanımdan onlarca insan geçiyor..
Ben, dikkat etmeden, anlamsız gözlerle o insanlara bakıyorum..
Koşturarak yürüyorlar..
Herkes ne kadar da mutlu..
Kahkaha sesleri yankılanıyor meydanda..
Ben açım..
Çok açım hem de..
Canım kokoreç veya kelle paça çorbası veya her ikisini birden çekiyor..
O asık suratlı insanlara ne oldu da herkes bu kadar mutlu..?
Ben çok mutsuzum..
Ben çok yalnızım..
Mutlu insanları kıskanıyorum..
Televizyondan Yaşlanmaya..
Son dönemde, en çok izlediğim televizyon kanalları :
TLC,
LİFETİME,
DMAX,
TRT BELGESEL..
Zamanında +18 filmlerden gözünü alamayan adam, ne hâle geldi be.. Yaşlandım ben, yaşlandım..
Zaten 1 haftadır, kendimi iyice çirkin bulmaya başladım.. Saç ve sakalda beyazlıklar arttı, alnımdaki çizgiler kalınlaştı, giyindiğim tüm giysiler, ya büyük ya küçük olmaya başladı.. Biçimsiz vücudum iyice biçimsiz oldu.. Sürekli uyku hâli de cabası.. Geceler boyu oturan ben, en geç akşam 11'de oturduğum yerde uyuklar oldum..
Sene-i Devriye
1 sene oldu.. Tam 1 sene..
1 sene önce, bugün, bu saatlerde, dünyadaki en zavallı ve çaresiz insan bendim..
Hâlâ alışabilmiş değilim.. Hâlâ sanki başka bir yerdeymiş gibi.. Sanki o çok sevdiği memleketteki evimizde bekliyor.. Memlekete gidiyorum; bu defa da sanki İstanbul'daki evdeymiş gibi..
Ara ara düşünüyorum toprağın altında olduğunu da hâlâ hiç konduramıyorum.. Hâlâ videolarına ve fotoğraflarına pek bakamadığımdan, sanki yavaş yavaş sesini unutuyor gibiyim.. Öyle tuhaf, öyle büyük bir boşluk ki.. Hayatımın ve kalbimin o denli büyük bir yerini kaplıyordu ki; ne yaparsam yapayım, eksik bir şeyler varmış gibi..
Sesini, yüzünü, konuşmasını, davranışlarını, mimiklerini unutsam ne olacak bilmiyorum ama içimde her geçen gün büyüyen sonsuz bir özlem hissi var.. Bir türlü tamamlanmayan, eksik bir yanım oldu babam..
.......................
+ El-Fatiha
1 sene önce, bugün, bu saatlerde, dünyadaki en zavallı ve çaresiz insan bendim..
Hâlâ alışabilmiş değilim.. Hâlâ sanki başka bir yerdeymiş gibi.. Sanki o çok sevdiği memleketteki evimizde bekliyor.. Memlekete gidiyorum; bu defa da sanki İstanbul'daki evdeymiş gibi..
Ara ara düşünüyorum toprağın altında olduğunu da hâlâ hiç konduramıyorum.. Hâlâ videolarına ve fotoğraflarına pek bakamadığımdan, sanki yavaş yavaş sesini unutuyor gibiyim.. Öyle tuhaf, öyle büyük bir boşluk ki.. Hayatımın ve kalbimin o denli büyük bir yerini kaplıyordu ki; ne yaparsam yapayım, eksik bir şeyler varmış gibi..
Sesini, yüzünü, konuşmasını, davranışlarını, mimiklerini unutsam ne olacak bilmiyorum ama içimde her geçen gün büyüyen sonsuz bir özlem hissi var.. Bir türlü tamamlanmayan, eksik bir yanım oldu babam..
.......................
+ El-Fatiha
Havalardan Mıdır..?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)