Gün doğmadan önce, henüz karanlıkken, çalar saati kuruyorum; Allah affetsin bazen uyanıyorum ama esasında çoğu zaman uyanamıyorum..
İkinci olarak, çalar saati, işe gitmek için 07:13'e kuruyorum.. 07:13'te çaldıktan sonra kapatıyorum, sonra her 5 dakikada bir çalıyor ve ben 07:40'tan sonraki bir saatte anca uyanabiliyorum.. Gözlerimi dünyaya açtıktan sonra bir besmele çekiyor, bir kelime-i şahadet getiriyor, sonrasındaki 5 dakika yatakta kalıyorum.. O, 5 dakika boyunca, kimim, neyim, neciyim, neden uyanıyorum gibi onlarca soru soruyorum kendime..
Herkes benim gibi bilmem ama yaklaşık 5 dakika boyunca, uyanmaya çabalıyor, anca yataktan çıkabilecek kadar kafamı topluyor, yataktan çıkıyor, işe koyuluyor ama 2 saat boyunca kendime gelmek için çabalıyor, o 2 saat boyunca uyanık gibi görünüp esasında uyur bir vaziyette zombi kılığında dolanıyorum etrafta..
Rabb'im en doğrusunu bilir elbet ama zaten erken yaşta geberip gideceğimi biliyorum.. Ama eğer bu uyku işine bir çözüm bulamazsam, üç-beş seneye kalmaz, kalp krizi sonrası öteki tarafa günahlarla yüzleşmeye giderim gibime geliyor.. Ki benim yüzleşmem de çok çok uzun olacak; içinde kul hakkından tut da her türlü pislik bolca var.. Neyse..
Demem o ki; gece kaçta yatarsa yatsın, sabah 6'da dinç olarak uyanan, uykuyu pek sevmeyen, günü erkenden karşılayan insanlara hayranım arkadaş ya.. Şu hayatta bir çok şey olamadım ve bir çok kişiye özendim ama uykuyu sevmeyen insanlara özentimin yeri bambaşka.. Bu saatten sonra öyle biri olmama imkan var mı acaba..?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.