Okumayı seven bir millet olduğumuz söylenemez.. Kendimize göre onlarca bahanemiz var belki ama sonuçta okumayı sevmiyoruz.. Okumayı sevmediğimiz için de başkalarının sözlerine gerektiğinden fazla itibar ediyor, kendimizden daha düzgün cümle kuran adamı baştacı ediyoruz.. Bizler, okumayı sevmediğimiz için dinimizi de okuyarak değil, görerek öğrenenlerdeniz.. Dedemiz namaz kılıyordu diye namaz kılıyoruz, ninemin oruç tutuyordu diye oruç tutuyoruz.. Neden yaptığımızı bilmeden, şekilci bir eda ile yapıyoruz yaptıklarımızı.. Namazı, namaz estetiğine (tadil-i erkan) uygun kılıyor, estetiği baş tacı ediyor ama dinimiz ne emrediyor, okuduklarımız ne anlama geliyor, pek bakmıyoruz.. Kelimeyi şahadet getirerek Müslüman olan ama kelimeyi şahadetin ne anlama geldiğini bilmeyen Müslümanlarız biz..
Neden bilmem, kendimizden daha kültürlü olduğunu düşündüğümüz insanlara körü körüne bağlanma ve o insana tâbi olma huyu var bizde.. Merak etmiyor, irdelemiyor, soruşturmuyoruz.. Peygamberimizin bile yanlış yaptığı için uyarıldığını (Abese Suresi) okumadığımız için olsa gerek; sevdiğimiz insanların, eşimizin-dostumuzun ve hatta oy verdiğimiz siyasi parti başkanlarının yanlış yapabileceğini bir türlü kabul edemiyoruz..
"Ölmeden önce ölünüz" hadis-i şerifinde, "günahlarınızdan arınınız" mealinde bir anlam çıkacağı gibi "ölmeden kendinizi sorguya çekiniz" anlamını da çıkartabiliriz.. Peki, daha oy verdiği siyasi parti başkanının yanlış yapabileceğini düşünmeyen ve bunu asla kabul etmeyen bir insan; nasıl olur da kendini sorguya çekerek, hatasını kabul edebilir ki..?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 Yorum:
Kafalar belki de sırf bu amaca ulaşmak için meşgul ediliyor diye bir düşünce geçti aklımdan..Allah da Kuran'i Kerimde hiç düşünmez hiç akıl etmez misiniz veya akıl sahibi insanlar için çok ibretler var demiyor mu...kendi düşüncemiz oluşmadan ve yine algılar yardımıyla filtreleme yapmadan ne ona ne buna tabi olmak gerekmiyor..kendimiz olabilmemiz gerek bu da inşallah ile olacak bir iş değil.
Allah razı olsun.
Biz özentiye, başkaları gibi görünmeye, farklılığı zenginlik değil de budanması gereken ağaç olarak görmeye devam eden insanlarız.. Başkalarının peşinden koşmaya ve onlara tâbi olmaya sevdalıyız.. Haliyle bir şey değişecek gibi görünmüyor.. Yine de bir umutla düşünen ve fikri olan bir toplumun hâyâlini kuruyorum..
Birileri arada mutlaka değişecektir..dileğim odur ki sayıları fazlaca olsun :)
İlham çeşidimiz olsun :)
Dileğin dileğim, ilham almak istediğin insanlar ilhamım olsun o halde..
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.