Bugünlerde, Şehr-i İstanbul'da hava durumu gayet güzel.. Ne terletecek kadar sıcak, ne üşütecek kadar soğuk.. Bir pantolon, ince bir montla günü geçiştirebiliyorsun.. Fazla terlemediğin gibi, fazla üşümüyorsun da.. Haliyle böyle havayı bulunca, geziyorsun da geziyorsun..
Dün, yine, işten çıkıp, kimsesizler gibi Şehr-i İstanbul'u garip garip dolaşırken, acıktığımı hissettim.. Hani bazen kola ihtiyacını hisseder ya vücudunuz; benim vücudum da nedense fena halde asitli bir içecek gereksinimi duydu.. Kendimi meşhur bir fast food zincirinin mağazasına attım.. Ben aslında Hacı Amca'ya (KFC) gitmeyi severim ama bu defa başka bir yere gittim.. ( "Nereye gittin, isim versene be adam?" diye çemkirdiğinizi duyar gibiyim ama hiç öyle çemkirmeyiniz; "Burger King" diyerek o şirketin reklamını yapmayacağım.. )
...Hamile kadınların herhangi bir şey aşermesi gibi asitli bir içecek aşerdiğimden, en yakın fast food zincirinin içine attım kendimi.. Menülere baktım, fiyatlar ortalama 15-30 lirası arası değişiyordu.. Sonra köşede bir yerde "iki istediğiniz menü 15,50 tl" mealinde bir yazı görünce, sırf ucuz ve biraz da fazla olsun diye ondan aldım.. Kasiyer kızcağız yeni yetme bir velet olduğundan, geviş getirir gibi konuşuyordu.. Ne dediğini pek anlamamakla birlikte "1 lira farkla büyük boy kola ve yine 1 lira farkla büyük boy patates ister misiniz?" gibi bir şey dediğini anladım.. Veya ben öyle dediği ile ilgili kafamda kurgu kurdum.. "Ne diyorsun kızım sen..? Dilimizi tam bilmiyor musun..? Gurbetçi bir vatandaşımız mısın..? " demektense, fazla uzatmamak için söylediklerine "Olur" dedim.. "Olur" derken, kafamı da emme basma tulumba gibi sallamayı ihmal etmedim.. Cümle kurduktan sonra işaret diliyle de söylediğimi desteklemiş oldum.. Benden 17,50 lira para aldılar.. Sonra menümü hazırlamaya başladılar.. Onlar menüyü hazırlarken, ben sağda-solda oturan hatun kızlara bakıyordum.. Akşam saat 9 olduğu için olsa gerek, hiç güzel kız yoktu etrafta.. Her neyse, yaklaşık 5 dakika sonra "Buyrun" diyerek geviş getiren kasiyer kızın sesini duydum.. Kafamı çevirip elindeki tepsiyi görünce içimden "ohaaa" dedim.. :
İki adet orta boy hamburger, iki paket büyük boy patates kızartması, 1 adet 1 litrelik kovayı andıracak şekilde kola ve yanında ketçap, mayonez, peçete vardı.. Bu tepsiyi kim görse, ister istemez "ohaaaaa" diyeceğine eminim..
Tepsiyi elime aldığımda, insanların arasından geçmeye utandım.. Bir köşeye sinerek aldıklarımı yemeye başladım.. Tabağımda yemek bırakmayı sevmediğimden, hepsini yedim, kolayı içtim.. Akşamın saat 9 olmasına aldırış etmeden, ne varsa sildim, süpürdüm.. Kendimi, 3 adet 15 tonluk mandayı, kemikleriyle birlikte yemiş gibi hissettim.. Midemi mahvettim, haliyle kendimi de mahvetmiş oldum..
Demem o ki; birkaç ay içinde öküzcük olup 92 kiloya kadar ulaşmışsam, bir sebebi var..
................................
Yaşasın tam bağımsız Türkiye, kahrolsun Amerika; bunlar hep Amerika'nın suçu..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.