Yemeyip-içmeyip insanları bilgilendirmekten vazgeçmeyen, benden başka, kaç insan var ki bu Dünya'da.. ? Kendimi hemen övmeye başladığımın farkındayım ama aşağıda vereceğim bilgiler yüzünden, övülmeyi hak ettiğimi düşündüm, kendi işini kendi yapan biri olarak, kimsenin beni övmesini beklemeden, kendi kendimi övmüş oldum.. Hem sayfa benim değil mi ya hu! İster överim, ister küfrederim..
Neyse...
Biliyor musunuz, yörük kadınlarının evlenme zamanının gelmesi yaptıkları kilim ve halı ile anlaşılıyormuş.. Bir kadın ne zaman ki büyük bir halı dokurmuş o zaman evlenme zamanı gelmiştir demekmiş..
Bu bilgiyi herkes söylemez.. Bunu bir ben söylerim bir de bu bilgiyi öğrendiğim televizyon kanalı.. Hâlâ yörük kadınları kalmışsa, hâlâ göçmen olarak yaşıyorlarsa ne kötü onlar için.. İşin yoksa bir adam için saatlerce ip'e şekil ver dur.. Neymiş efendim, halıyı bitirecekmiş de bir adam bunun evlenme zamanı geldiğini anlayacakmış da hayırlısıyla dünya evine girecekmiş.. El becerisi olmayan kadınlar ne yapıyordu acaba ? Düşünsenize altmış yaşına gelmiş harıl harıl halı dokumaya, kilim üretmeye çalışıyor:) Yok yani o saatten sonra Dünya şaheseri halı yapsan ne olur ki ?
Ben bu geleneğin neden ileri geldiğini anlamadım doğrusu.. Büyüdüğünü, olgunlaştığını, bir evin ihtiyacını karşılayabilecek seviyeye ulaştığını göstermek için halı dokumana ne gerek var ki ? Ben bir kadına şöyle bir bakış atayım, büyüyüp büyümediğini şıppadak (bu nasıl kelime yahu.. ) anlarım.. Hem evlilik için halıya gerek yok, yatağa gerek var, diyeceğim ama adım sapığa çıkmış diye ses edemiyorum..
İlkokuldayken bu yüzden mi bize halı dokutturuyorlardı acaba ? Gerçi yörükler sadece kadınlara dokutturuyormuş, okul yönetimi ise kadın-erkek ayırt etmeden herkese dokutturdu.. Şimdi aklıma geldi de iyi halı dokuyan herkes evlendi yahu.. Ben de bu işlerden anlamadığımdan amcamın kızına dokutturmuştum.. Bak o bile evlendi.. Hay aksi yahu.. Niye evde kaldığımı anladım.. Anaaaaa.. Yıllar sonra farkettim bunu.. İlkokulda bana şans vermişler meğer evlenmek için ama ben halıyı dokumadığım için kısmetimi tepmişim.. Okul yönetiminin verdiği kısmeti kendi ellerimle amcamın kızına verdim..Onun da Allah bağışlasın üç çocuğu var şimdi.. Hay eşek kafa.. İki-üç iplik, kısmetimi kapattı yahu..
Her neyse.. Diyeceğim odur ki ; evde kalmak istemiyor musun ? Hemen halı dokumaya başla.. *
..........................................................................
* 21 Nisan 2006 tarihli yazı..
4 Yorum:
orta okulda ve sonrasında hobi olarak küçük kilimler dokumuşluğum vardır.bununla da kalmaz el sanatlarına ait çok çeşitli şeyler yapmışlığım vardır ve hala olmaktadır.bu işte bir terslik olmasın? :)
not:bu ara çok araştırmacı görüyorum seni.41 kere maşallah...:)
Kelimelerle Dans ;
Demek ki sen yetenekli değilsin.. Veyahut, evlenmeye yetecek kadar iyi yapamıyorsun.. 15 m2'lik bir halı dokumadıysan bugüne kadar, bence hiç konuşma.. Bak ne yazmışım yazıda : "Bir kadın ne zaman ki büyük bir halı dokurmuş o zaman evlenme zamanı gelmiştir demekmiş.. "
"büyük bir halı"
Küçücük mini minnacık halılarla olmaz o iş..
Not : Doğuştan araştırmacı bir kişiliğe sahibim gerçi ama bugünlerde araştırmacı isem eğer, kötü sitelere az giriyor olmamdır.. Eskiden günde 72 kere girerdim ayıp sitelere, şimdi günde 36 kere giriyorum.. Haliyle zamanım artıyor..
"büyük halı"
ben orayı kaçırmışım gözden.Bunca değişik işle uğraşacağıma bir büyük halı dokurdum tühh tühh vahh vahh. iş işten geçmiş artık...
araştırmacı kişiliğinin sebebi hayatında benim gibi hayatı araştırma üzerine kurulu bir güzel insan olmasındandır belkide.:))
üzüm üzüme baka baka kararmış da olabilir : P
Kelimelerle Dans ;
İş işten geçmiş değil, şimdi başlasan, 20 seneye bitirirsin.. 20 sene sonra düğününü yaparız senin.. :)
Araştırmacı olduğun doğru ama abartma istersen..
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.