Bilen bilir bendeki türkü sevgisini; özellikle uzun hava hayranlığını.. Türkü tadında yaşamak istemişimdir her zaman ; bir o kadar duygulu.. bir o kadar muhafazakâr.. bir o kadar coşkulu..
Dün gecenin bilmediğim zamanında, bilinmez sitelerde geziniyordum İlyas SALMAN'ın ismini görene dek.. Hani şu Türk Filmleri'nin saf ve iyi yürekli delikanlısı.. Bizi güldüren, bazen hüzünlendiren Anadolu yiğidi.. Hani şu "çirkinliği " dolayısıyla bazı yönetmenlerin iş vermediği adam.. İlyas SALMAN..
Yıllar önce Ardahan'da elime geçmişti ilk kaseti.. Kaset kapağında Yeşilçam'ın ölüm döşeğinde olduğunu belirterek özür diliyordu kaset çıkardığı için.. " Ekmek Parası için.. " diyordu.. Dinlediğimde hayran kalmıştım sesine.. İçten söylüyordu herşeyden önce.. Söylerken karşıdakine hissettirebiliyordu.. Acılarla yoğrulmuş bir ses tonuna sahipti ve hemen beni kendine bağlayabildi..
Yıllar sonra Ayvalık'ta bir arkadaşımda gördüm kasetini.. O da ben gibi İlyas SALMAN hayranlarından.. " İşte gidiyorum çeşm-i siyahım " türküsüne eşlik ettik beraberce.. Hüzünlendik " Celal Oğlan " türküsüyle.. Çok geçmeden birçok arkadaşa sevdirdik İlyas SALMAN'ı.. Toplantılarda hep beraber söyledik Celal Oğlan'ı..
Sesini duyup da beğenmeyecek insan azdır sanırım.. Tabii illa ki âşk acısı çekmiş olmak gerek.. illa ki açlığı-yoksulluğu yaşamak gerek.. illa ki sevgisine karşılık bulamamak gerek.. illa ki bir şekilde hayattan çelme yemiş olmak gerek.. Modaya ayak uydurmak için ne söylenildiği belli olmayan, kültürden ve insan kalbinden uzak olan " dım tıs dım tıs " türü, ne idüğü belirsiz müzik sevenler, beğenmez, bu yüreğe işleyen sesi ve sahibini..
Dün gece yeni bir türküsünü dinledim.. İlk kez duyuyordum bu türküyü.. Türküden önce şiir okuyordu.. Duyunca şiiri ve devamındaki türküyü kalakaldım gecenin bir yarısı sessizce bilgisayarın başında..
Bu şiir, türkü tadında İlyas SALMAN'dan.. Bu yazılanlar O'nun ağzından..
"
...
Bense öylesine büyüyorum herşeye inat
Anamı kök gibi saldım torpağa..
Büyüyorum salya-sümük, pislikler, çişler içinde
Kâh sürünüp kâh ayakta..
Hee duyduğuma göre sizin şehirlerde,
çocuklar, pişip önlerine gelen yemegi yemezlermiş..
e ac değiller de ondan gurban..
Eger ac olsalardı önlerine zıkkımın kökü gelse yerlerdi..
Ben hayatımda üç güzel ses bilirim ;
Anamın sesi,
Sarı gagalı serçe yavrularının sesi,
Bir de tavanın dibinin sesi..
Ee biz de para yoğ da onun sesinin güzelliğini bilmiyik..
Siz hiç " Allah'ım sofradakiler yemek bitmeden doyup kalksınlar !" diye dua ettiniz mi ?
Vallaha ben ettim..
"
Çakıldım kaldın bilgisayarın başında.. Kimin içi sızlamaz bu sözlere Allah aşkına ? :
" Siz hiç " Allah'ım sofradakiler yemek bitmeden doyup kalksınlar !" diye dua ettiniz mi ?
Vallaha ben ettim.. "
Ben hiç böyle dua etmedim.. Sana şükürler olsun ki Allah'ım, ben hiç böyle bir dua etmedim..
................................
2006 tarihli bir yazı..
|
Türkü Tadında İlyas SALMAN..
Gönderen
Çocuk
zaman:
Cumartesi, Aralık 14, 2013
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 Yorum:
evet, yalnız değilmişim. arzu ettiğim de tıpkı ben gibi bir çocuk arkadaştı :))
k.prens ;
İki küçük çocuk olarak birleşip bir büyük adam ederiz inşallah:)
Allah kimseyi böyle dua etmek zorunda bırakmasın.
Amin Hamiyet.. Amin.. Amin.. Amin..
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.