Beş günlük yıllık izin, cumartesiler-pazarlar derken; elimize nur topu gibi dokuz günlük tatil doğdu..
Ne yapabilirim, seçeneklerim nedir..?
Bir... Fethiye..
İki... Ankara..
Üç... Ardahan..
Dört... Evde yan gel yat..
Hiç değilse iki gün de olsa, Şehr-i İstanbul'dan ayrılmak istiyorum.. Gel gör ki hem tembellik hem de parasızlık var.. O zaman evde yan gelip yatacak mıyım; ee onu da istemiyorum.. Offff lann ben ne istiyorum..!
Canlar, davet etsenize beni şehrinize.. İki gün misafir edip, gezdirsenize beni.. Fazla masraflı olmam, az yerim, az uyurum, rahatsız etmem, tuvalet eğitimim de var; tamı tamına iki gün misafir edilecek herifim..
Aaa bakın aklıma geldi; hazır havalar da soğumuşken, orman içindeki sobalı ahşap kulübe evlerde kalıp, ormanda yürüyüş yapmak , bol bol uyumak da iyi fikir.. Böyle bir davete de yok demem doğrusu..
Demem o ki, para benden çıkmasın da her türlü davete açığım.. Yoksa dokuz gün boyunca evde pinekleyeceğim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.