"Bana Kimse Şiir Yazmadı" Dedi Şiir Kokulu Kadın..



Sıradan bir günü bitirmek için yatağa girmiştim ki; kalbimin çağlayan olarak akmasına dayanamadım ve bir şeyler yazmak için ayaklandım.. Bilgisayarı açtım.. Yazı yazmak için gerekli tüm işlemleri yaptım.. Her şey yazı yazmam için hazırdı ama dakikalarca boş boş baktım ekrana.. Ne yazabilirdim, bugünü nasıl anlatabilirdim ki..?


Yine Kadıköy.. Hep Kadıköy.. Benimkisi, mutsuz sonları seven ama mutlu olmak için hayal kuran insanların beklentisi gibi bir beklenti : Kadıköy Beklentisi...


Ne işim vardı, işyerinden ne zaman çıktım da kendimi Kadıköy'de deniz kenarında buldum, bilmiyorum.. Neden hep Kadıköy'e gidiyorum, neden hep Kadıköy'de hayal kuruyor, Kadıköy'de mutlu oluyor, sonra aynı anda mutsuzluğu yaşayabiliyorum..?


Deniz otobüslerinin orada, balonun yanındaki kafede oturup çay içtikten sonra deniz kenarında yürümek için ayaklanmıştım ki; hemen yanımdan bir kadının geçtiğine tanık oldum.. Telefonla konuşuyordu.. O da benim gibi sahile doğru gidiyordu.. Yanımdan hızlıca geçerken, "Yapma ya.. Bana bugüne kadar kimse şiir yazmadı" dediğini duydum.. Öyle içten ve istekli söylemişti ki bu cümleyi; kolay kolay yapmadığım şeyi yapmaya karar verdim.. Çantamdan not defterini çıkardım ve birkaç dakika içinde ayakta durur bir halde, bir şeyler yazdım.. Yazdıklarıma şiir denemezdi belki ama hiç değilse kelimeleri alt alta yazarak şiir görüntüsü verebildim..


Şiir yazılmaz sana,
şair sensin, şiir sensin..
Seni, sana anlatma çabasına,
güzelliğinle son verensin..


Benimkisi beyhude bir çaba,
kalem bile yazmaz oldu kağıda..
Adını söyle de bana,
Tanışmış olayım şiir kitabıyla..
         



(Telefonda konuşurken, kimsenin sizin için şiir yazmadığını söylediniz. Kayıtsız kalamadım.. )




 Not defterinin bu yazdığım sayfasını koparttıktan sonra koşar adımlarla kıza doğru ilerlemeye başladım.. Doğrusu içimde zerrece cesaret yoktu ama bu kağıdı vermek istiyordum.. Yaklaşık beş dakika sonra kıza yetiştim.. Hemen arkasında yürümeye başlayınca adımlarımı yavaşlattım.. Herkes deniz kenarında ağır adımlarla yürürken, bu kız, bir yere yetişmek için olsa gerek adımlarını hızlı atıyordu..


Yaklaşık iki dakika kızın arkasında yürüdükten sonra yakınımızda kimsenin kalmadığını da görerek, her türlü olumsuz tepkiyi göze alıp "Bakar mısınız..?" dedim.. Kız, saniyeler içinde durdu ve hemen baktı.. Bakınca, gerçekten de şiir gibi duruluğa ve güzelliğe sahip olduğunu görmüş oldum.. "Şair sensin, şiir sensin" diye yazarken öylesine yazmıştım ama kızın yüzünü görünce, yazdıklarımın hakikat olduğunu fark ettim..  


Saniyeler sonra kızın bir şey sormasına fırsat vermeden, elimdeki kağıdı ona doğru uzatarak "Bu sizden düştü sanırım.." dedim.. Kağıdı eline tutuşturduktan sonra hemen arkamı dönerek oradan uzaklaştım..


Hiç arkamı dönmedim.. Bakmaya cesaret edemedim doğrusu.. Koşar adım oradan uzaklaşmak istiyordum.. Birkaç dakika sonra bu defa ince sesiyle o "Bakar mısın?" dedi.. Korka korka arkamı döndüm ve yüzüne baktım.. Tebessüm eden bir çehre ile karşılaştım.. Yine güzel, yine duru, yine şiir gibiydi..


"Bu kağıdı verdikten sonra orada dursaydın, bana musallat olsaydın, çok farklı şeyler olurdu ama hemen uzaklaştığından, niyetinin kötü olduğunu düşünmedim.. Bu kadar kısa zamanda bunu yazman çok güzel bir jestti.. Doğrusu çok da şaşırdım.. "


Gülmeye, daha doğrusu tebessüm etmeye devam ediyordu.. Olumsuz bir tepki göstermediği için rahatlamıştım..  Yaptığımın güzel olduğunu bile düşünmüştüm saniyeler içinde.. O, devam etti :


"Ben, sevdiğim adam, Özgür Cem'le buluşmaya gidiyorum.. Beni Moda'da bekliyor.. "


Doğrusu bu ya, saniyeler içinde kurulan bu cümleler, yine tüm hayallerimi yer ile yeksan etmişti.. Sessizce ve tebessüm ederek onu dinliyordum ama bozulmuştum.. Utançtan olsa gerek yüzümün kızardığını hissediyordum..


Devam etti :


"Adımı merak etmişsin abi; benim adım Nur.. Belki Özgür Cem'e anlatamam bunu ama tüm arkadaşlarıma anlatıp, bu yazdıklarını göstereceğimden emin olabilirsin.. Şaşırdım, mutlu oldum ve hayatımda bir ilk yaşamış oldum.. Güzel bir anı oldu bana.. Teşekkür ederim. İyi günler sana abi." dedi..


Ben, hiç sesimi çıkarmadan, bozulmuş bir halde tebessüm ederken, adının Nur olduğunu söyleyen o kız, arkasını döndü ve "sevdiğim adam" dediği kişiye doğru ilerlemeye başladı..




Kadıköy'ü seviyorum işte.. Beni oraya bağlayan, tanımlayamadığım bir şey var..
Hayaller,
hayal kırıklıkları,
mutsuz son'lar,
vuslatlar,
türküler,
çaylar,
ayrılıklar,
"abi"ler,
"sevdiğim adam"lar...
Kadıköy'de, insanlar, her türlü duyguyu yaşıyorlar..


"Bana kimse şiir yazmadı" dedi kadın; oysa baştan başa şiir kokuyordu..






2 Yorum:


bu da benden olsun

Bana hic kimse SEN gibi yaklasamadi..
Yuregime hic kimse SEN gibi dokunamadi.
Goz kapaklarimden yagmur gibi, hic kimse SEN akmadi.
Hic kimse SEN gibi KALBIMDE ziplamadi!

PEKI SANA HIC SIIR YAZAN OLDU MU COCUK?

 

Bana kimse şiir yazmadı..

 

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.