Sinema..

   
     Ben, sinema ile geç tanışmış bir kuşaktanım.. Memleketimde sinema yoktu.. İlk sinema deneyimimi, üniversite yıllarında yaşamış, Mel Gibson'un başrolünü oynadığı Vatansever isimli filmde gözyaşlarına boğulmuştum.. Hiç ağlamayan ruhumu ağlar bir hale getirdiğinden midir, yoksa sinemanın o karanlık ortamından mıdır, bilmiyorum, elime para geçtikçe sinemaya gitmeye başladım.. Üniversite yıllarında, sinemaya gelen hemen her filme gittim.. Derken üniversite bitti, ben çalışma hayatında buldum kendimi.. Sinema sevgim azalmadı, eskisi kadar olmasa da ilgimi çeken her filme bilet aldım.. Ancak son senelerde ne olduysa oldu, sinemanın o büyülü salonları, gelen insanların hep çiftler halinde olması sebebiyle bana yalnızlığımı hissettirmeye başladı.. Sanki sinemaya sadece çiftler gidermiş, yalnızların sinemada yeri yokmuş gibi bir düşünceye kapıldım.. Ve o düşüncenin içimde yer etmesi ile sinema salonlarına "yalnızlık sineması", oturduğum koltuğa "yalnızlık koltuğu", izlediğim filme de "yalnızlık filmi" adını vermeye başladım.. Bu düşüncelerin içimde yer etmesi ile sinemaya gitmek eziyet halini aldı ve kendime işkence çektiriyormuşum gibi hissettim.. Ama gittim.. Düşüncelerim ne olursa olsun, düşündüklerim ne kadar acı verirse versin, sinema salonlarından kopamadım..


     ...Ama şimdi düşünüyorum da, en son hangi filme ve hangi sinemaya gittim; hatırlamıyorum doğrusu..






2 Yorum:

al benden de o kadar. en son sanırım 1 sene önce belki daha da fazla önce gitmiştim. yakınlarda ne zaman filme gitmeye niyet etsem öyle bir gecikiyorum ki film vizyondan kalkıyor.bir çok kez böyle olunca artık paramın cebimde kaldığını düşünüp sevinmeye başladım. nihayetinde hangi duyguyu seçeceğimiz bizim tekelimizde. :)

 

Kelimelerle Dans ;
Sen gün geçtikçe cimri mi olmaya başladın yoksa.. :)

 

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.