Heyecanlanmak Erken Ölmeyi Engelleyebilir..



...Zaten böyle düşünceler, benim yaşımdaki biri için uygun değildi.. Otuzüç yaşındaki adamın, heyecan sebebiyle kalbinin hızlı hızlı atması komik bir durum.. 


Ben, sabahın erken saatinde işe giden, akşam erken işten dönen, eline çekirdek alarak çıtlayan, çay eşliğinde Esra Erol'un evlendirme programını seyreden adamım.. "Bu kız bu adama 'evet' diyecek mi, bu adam, bu kızı çay içmeye götürecek mi?" başlığı altında gayet güzel yaşlanıyor, gayet düz yaşıyorum.. Ot hayatı yaşayarak yaşlanmak varken; heyecanlanmak, kalbin esiri olmak benim neyime.. ! Allah korusun, sonra heyecanlanacağım, umutvari olacağım derken hayatı seveceğim; tüm bu hisler erken ölmeye engel olabilir.. Hayat sınavını fazla uzatmaya gerek yok diye düşünüyorum..








4 Yorum:

İyi madem ölelim biz. Üstümüze de toprak atsınlar.

O evlenme programlarımda 70'lik dedeleri görmüyor musun sen hiç. Biz daha genciz :)) Hem heyecan iyidir, insanı diri tutar :D

 

Fikriye ;
Zaten ben kadınların yaşlandığını hiç görmedim ki..
Benden büyük 5 adet ablam, bir annem, 7 tane kız yeğenim var..
Emin ol hiçbirinin yaşlandığını, büyüdüğünü görmedim.. Nasıl mübarek varlıklarsanız artık; yaş ilerlemiyor sizde.. Neyse ki ben sizlerin yerine de yaşlanacak kadar centilmen biriyim..

 

O konuda üstüme tanımam. Her sene düzenli olarak bir yaş büyüyorum :)) Hatta benden 3 yaş büyüklerin bile yaşını geçtim. Ben 30 oldum. Onlar hala 27'de takılıyorlar :)) Kadınlarda niyeyse 30+ korkusu var. Hatta 25+. Ben ikisini de gördüm: İksinde de bir numara yok. 35'deki aydınlanmaya diktim şimdi gözümü. Hayırlısı bakalım. O zaman da nirvanaya eremezsem bir daha da eremem sanırım :))

 

Fikriye ;
Çabuk Nirvanaya er.. Sonuçta orada yalnız kaldım.. Biri gelsin de satranç oynayayım ya hu:)

 

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.