Kar Yağdı; Böyle Oldu..


     İstanbul'da yaşamayan hiç kimse "Ben eziyet çekiyorum.. İşkence görüyorum.." demesin.. Çektiği şeyi eziyet, gördüğü şeyi işkence sanmasın.. Gelsin İstanbul'a, yağmurda veya kar yağışında, bir kez trafiğe çıksın, görsün anasının külotlu çorabını..

     Öyle bir şehirdir ki Şehr-i İstanbul; yaşamak mucize olmuş burada.. Kaldırımda yürürken, yukarıdan başına her an birşey düşebilir; bazen pankart olabilir bu, bazen saksı.. Bazen ev temizliğinde kullanılan pis su, kova ile dökülür kafana.. Bazen de manyağın biri, kafana, siyah poşetin içinde çöp atar, balkondan aşağıya.. Sabırlı isen "Yarabbi şükür" dersin, cesaretli isen ana-avrat düz gidersin..

     Öyle bir şehirdir ki Şehr-i İstanbul; en olmadık yerde son nefesini verebilirsin kör bir kurşun ile.. Bazen evinde televizyon seyrederken kurşun gelir bulur seni, bazen balkonda iken.. En fenası ise sevgilinin dudaklarına yumulmuşken.. Öyle bir yerde bulur ki ölüm seni ve öyle bir sebeple olur ki, ölüm bile şaşar bu kadar tuhaf olmasına..

     Öyle bir şehirdir ki Şehr-i İstanbul; güleryüzlü, takım elbiseli bir adam, sana bir şey sorduktan sonra, çok geçmeden ya dolandırır seni ya da ırzına geçer; yaşına, cinsiyetine, mevkiine bakmadan..

     Öyle bir şehirdir ki Şehr-i İstanbul; bir günde zenginken fakir düşebilirsin, fakirken zengin olabilirsin.. En güvendiğin insan katil çıkabilir, en korktuğun insan baban olabilir..

     Öyle bir şehirdir ki Şehr-i İstanbul; yağmur yağdığında ilerlemeyen trafikte bir kadına âşık olabilir, bir kaç saat sonra evlenebilir, otobüsün arka dörtlü koltuğunda gerdeğe girebilir ve o trafikte iki çocuk babası olabilirsin.. Üstelik tüm bunlar yaşanırken, trafik 50 metre akabilmiştir ancak..

     Öyle bir şehirdir ki Şehr-i İstanbul; her sabah kalkar, tüm pisliklerine ve karşılıksız olduğunu bilmene rağmen bir kez daha âşık olursun bu şehre.. İşte o zaman anlarsın; birini sevmişsen, sevdiğin kişinin, ne kadar iğrenç, kötü, işe yaramaz olduğuna bile bakmayacağını..  Sevmişsindir ve senin için dünyanın en harika insanı odur.. Ben de sevdim işte; dünyanın en güzel şehrini..



19 Yorum:

İyi ki yağmış, bence güzel olmuş yani yazı :) Düşünen beynine ve gören gözlerine sağlık.
Bu şehire hem en beterinden kızan ve en şahanesinden aşık olanlardan biri de benim.

Çocuk, huzurlu mutlu bir gece getirsin bu şehir sana.


 

hah haaaa ne güzel oldu yaaaa ki, çıkmadın mı gece dışarı, ne güzeldi yaaaa.
:)

 

ben trafik çilesini çekmedim ama gece ilk yağdığı an dışarı çıkıp tadını çıkardım/k :)
çok güzeldi... yazın da çok güzeldi.. son kısımda ki bağladığın msj ise dosdoğruydu:)

 

kar yağışını sevmem.hep yaz olmalı,güneş yüreğime işlemeli,ayağım kaymamalı.yazının sonunda verdiğin mesaja katılmamak olmaz.düzen neredeyse,ailen,sevdiklerin nerede nefes alıp veriyorsa sen oraya ait oluyorsun istesen de istemezsen de.

 

Hamiyet Akan ;
Affedersin ama sevgili bayan; bu şehir bana âşık, ben bu şehre..? Neden durup dururken, iki sevenin arasına girmeye çalışıyorsun..? Sen gidip başka bir şehre âşık olsana.. Banane banane vermem sana sevgilimi..
Hem bu şehrin cinsiyeti ne ki; iki farklı cinsteki insanı da kendisine âşık edebiliyor..?
Söyle bakalım; Şehr-i İstanbul'un cinsiyeti nedir..?

deeptone ;
Gece dışarı çıkmadım.. Daha doğrusu zaten eve 21:30'da geldim ve zaten o saatte başlamıştı kar yağışı.. Maçı seyretmeye eve geldim; gel gör ki maç da iptal oldu.. Hem madem dışarı çıkıyorsun, madem dünyanın en güzel şeylerinden biri olan kar yağışının altında yürüyorsun da bu güzelliği yaşayalım diye bize niye haber vermiyorsun..?

bir hayal kur ;
Zaten yılın ilk karı yağıyorsa ve sevdiğin ile elele o kar yağışının altında gezebiliyorsan, senden güzeli yok.. Haliyle gece Biricik ile elele o kar yağışının altında gezerek, hepimizi kıskandırmış ve yılın en güzel gününü yaşamış oldunuz..
Söylediğin güzel söz için de teşekkür ederim.. Böyle "gaz verici" yorumlar gelince daha çok yazasım geliyor:) Yine de sen mümkün olduğunca hicvetmeye çalış beni..
Bağlayıcı mesajlarım ise harikadır.. 29 sene önce 76 yaşındaki bir kadını, bu bağlayıcı mesajlarım sebebiyle kendime âşık etmiştim.. Heeyyy gidi günler hey.. Sen bilmezsin o zamanlarımı.. Tipsiz ama çapkındım.. Şimdi sana ne anlatsam boş.. Sen daha dünkü çocuk olduğun ve elimize doğduğun için beni bilmezsin:)

Kelimelerle Dans ;
Kar yağışını sevmezmiş.. Sevmezsen sevme.. Seni kim sevsin.. Hıhh.. !
Madem kayıyorsun ve kar yağışında zorlanıyorsun, kendine bir araba al, şoför olarak da beni tut.. Dolgun maaş+SGK+Prim de ver ki ayacıkların kar yağışından, yağmur yağışından etkilenmesin.. O kadar paran var, malın, mülkün var; hâclâ cimrilik yapıyorsun yahuu.. Sonra da çıkıp "kar yağışını sevmem" deyip kestirip atıyorsun.. Benim Üsbküdar'da evim olacak da kar yağışını sevmeyeceğim..! Olur şey mi yahuu..
Ayrıca sevdiğin insanların olduğu yere ait oluyorsun orası kesin ama benim bir Rusya'da da olasım var.. Geçen sene Antalya'daki Rus turistleri gördükten sonra pek bir Rus sevdalısı oldum..
Arkadaş zillilerde bir vücut var şaşarsın.. Üstelik zerre kadar kompleks yok.. Ciddi söylüyorum siz Türk Hatunları, Rus Hatunlarının yanında...Hımmm..Nasıl anlatsam, Kenan İmirzalıoğlu'nun yanında ben nasıl duruyorsam, Rus hatunlarının yanında da siz öyle duruyorsunuz..
Ayrıca konu gene buraya kadar nasıl geldi yahu..? Hey Allah'ım ne olacak benim bu sapık düşüncelerim, hâyâllerim.. ? Konudan konuya atlayıp-zıplar oluyorum.. Biri beni durdursun üleynn:)
(Senin de anladığın gibi Allah bozmasın ve herkese yaysın; neşem pek bir yerinde.. Senin de iyi bildiğin gibi ne zaman neşem yerinde olsa, sapıklık yapmaya başlıyorum zaten.. )


 

ay piki piki sölerim unutmam bi daa.
:)

 

cebimden o kadar para çıkacaksa evden kar yağışını izleyip kendimi kapana kısılmış hissederim daha iyi:) yılda bir kaç ayın sadece bir kaç günü istanbula kar düşecek de benim de o gün işim olacak diye sana maaş+sgk+ prim vereceğim oldu canım.cimri değilim derken o kadar da verici olduğum söylenemez yani.
nereden açıldı Rusya konusu da neden konu Türk kızlarıyla kıyasa kadar geldi acaba?
rus hatunları benim tırnağımın ucu etmez.Onlar sarma yapabiliyor mu,onlar patatesli hafif acılı börek yapabiliyorlar mı,onlar mantı açıyorlar mı acaba.bu tatları görmüşler mi ki türk erkeklerinin gözdesi halindeler anlamış değilim.Hem boğazınıza düşkün olup hem rus kızlarını nasıl beğenirsiniz daha doğrusu Türk kızlarını nasıl beğenmezsiniz hayretler içerisindeyim yani.
Maşallah neşen hep yerinde olsun,olsun ki senden bana geçsin.Bize hepimize yayılsın enerji.Sapıklık değil de bu bana biraz sataşma gibi geldi.Hadi biraz sataş bana demenin kısa yolu sanki:))
dilimi çözmeyi biliyorsun vesselam...:)

 

Afedersin ama sevgili çocuk; ya senin benimle ne alıp veremediğin var, niye didişip duruyorsun benimle..? Şehr-i İstanbul'un bir kere cinsiyeti yok vee nerden senin oluyor muş tabusunu mu verdi sana..? Başka bir şehre daha aşığım evet, arada bir kaçıp aldatıyorum şehr-i İstanbul'u ve o hem onun gibi beni üzmüyorda.

 

deeptone ;
Ne güzel:)

Kelimelerle Dans ;
Senin dilin çözülmek için bahane arıyor gibi:)

Hamiyet Akan ;
Didişmek değildi niyetim.. Daha samimi yorumlar yapmaya çalışıyordum espri katarak.. Abartmışım demek ki..

 

Aşk olsun dediklerime alındın mı :( Niye didişip duruyorsun derken ben gülümsüyordum sense okurken alınmışsın, yanlış anlamışsın. Kırdıysam affola..

 

Sevgili Hamiyet, alınmış falan değilim.. Surat asma lütfen.. Benim "alınma" hislerim alındı yıllar yıllar önce.. Pek bir umursamaz insanımdır ne yazık ki..
Aklında olsun, lütfen; yorum yaparken surat asma.. Hatta surat asmayı yasaklıyorum sana.. :)

 

Tamam Çocuk tamam asmıyorum. Al bak 32 dişimi de gösteriyorum sana :)) Alınmadığına çok sevindim çünkü kalp Allah'ın evidir onu kırmak istemem.

 

Hamiyettt.. Hamiyettt.. Saydım, 32 tane diş yok orada.. Hani 32 idi..?
Ayrıca bana bundan sonra yorum yazar mısın bilmem, herkesi kaçırdığım gibi seni de yakın zamanda kaçırabilirim, ama bundan sonra yorum yazacaksan şundan emin ol ki; istesen de kalbimi kıramazsın.. Zaten yıllar yıllar evvel atomlarına ayrıldı.. Kırılacak bir kalp kalmadığı için lütfen rahat ol..

 

Hamiyet'e yazdığın bu son cevabın ilk satırına çok güldüm hoşuma gitti birden:)
senin gibi insandan kaçılır mı yahu:) kaçıramadığın insanlar var bak burda eline doğmuş elinde büyümüş biri olaraktan:p
neyse sevgiler efem:)

 

bir hayal kur ;
Sahi ya.. Sen ne zaman büyüdün de gelin oldun ki..? Bak hüzünlendim şimdi..
Hüzünlenmem, senin gelin olmanla ilgili değil, yanlış anlaşılmasın.. Allah seni çok ama çok mutlu etsin ve inşallah tez zamanda bir bebe versin.. Benim hüzünlenmem, artık iyiden iyiye yaşlandığımı hissetmemle alakalı..
Vayy be.. Şaka bir yana, kaç sene olmuş Çiçek Kız..

 

Hey Allah'ım ya kandıralım dedik onu da beceremedik. Tamam iki tane eksik olabilir napim yani :) Hem sen ne ara baktın ağzıma yoksa şuracık da uyuklarken mi :)

Kaçıramazsın. Hani kapıdan kovsan bacadan girerim, doğallığı gördüğümde...

 

Hamiyet ;
Kandırıkçı kandırıkçı.. Nanik nanik..
Sen uyurken baktım sana.. Bir kadın uyumayagörsün; eşsiz bir sanat eserine bakarmış gibi bakıveriyorum ona.. Gel gör ki, sen ağzı açık uyuduğun için, istemeden dişlerini de sayıverdim o arada:)
Ayrıca bacadan değil, kapıdan beklerim.. Hiç kimseyi kovmadım, hep kendileri gittiler..

 

Hem ağzımı aç bak, hem de açık uyumuşsun diye iftira at :)
Demek ki bu sanatseverin yanında uyuyan pek çok sanat eseri var :))
Bıktırmışsın kiii gitmişler napim ben :)

 

Yok, tıpkı sana baktığım gibi pencereden baktım o uyuyanlara.. Siz Türkler nasıl dersiniz.. : Hımmm.. Ben var röntgenci olmak..

 

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.